- Katılım
- 30 Ara 2023
- Mesajlar
- 9,443
-
-
- Konu Yazar
- #1
Türk Kültürü ve Tarihinde At
Atın Türkler Tarafından Evcilleştirilmesi ve Kullanılması
Batılıların Ari ırkın üstünlüğünü kanıtlamağa çalışan İndo-Germen kuramına göre bu hayvanı evcilleştirip binmenin insanlığın kültür geçmişinde çok ileri bir hamle olmasından ileri gelir.
Evcil atın kökeninin kuramsal olarak kalıntıları Orta Asya'daki Cungarya'da ortaya çıkarılan kısa kalın bacaklı
özellikle savaşlardaki seri ve karmaşık manevra hareketlerine kolayca alışabilen bir gövde yapısı vardı.
Asya'daki ilk at kalıntıları Türklerin eski ataları tarafından yaratılmış olup Andronovo ve Afanasyevo kültürlerine ait insan iskeletleri Türk = Turan tipini temsil etmektedir.
Başka kültür çevrelerinin kalıntılarında bulunmuş at iskeletlerinin fonksiyonel bir değeri yoktur. Örnek olarak bugünkü Türk toplumunu ve kediyi ele alalım. Bundan binlerce yıl sonra bugünkü Türklerin yaşamış olduğu topraklarda arkeolojik bir inceleme yapılsa doğuya doğru yayılmış ve Orta Asya ile Doğu Asya'da savaş atı yetiştiriciliği ilk olarak Hunların yayıldıkları Şan-Si bölgesinde görülmüştür.
Atın binek hayvanı olarak kullanılması ayrı adlarla anılan 11 cins Türk atından söz etmişlerdir.
Çin belgelerine göre Türk atlarının güzelliğine ve gücüne hayrandılar. En güzel Türk atlarına "Kan Terleyen Atlar" adı verilirdi.
Güreşen Atlar
Bozkır Türk'ü atmak vb sözcüklerde aynı anlam bugün de korunmaktadır.
Türkler yılkı vb Öz Türkçe sözcükler Arapça ve Farsça'ya geçmiştir.
Kurıkanlar ve Türk At Kültürü
Göktürk Yazıtları'nda adları sık sık geçen Kurıkanlar
Göktürklerin de kuzeyinde bulunuyorlardı. Çin kaynakları monçuk (boncuk) derlerdi.
Kurıkan kaya resimlerindeki kimi atların eyerlerinin arka kaşları oldukça yüksektir. Türklerde eyerlerin bu ön ve arka yastıklarına köpçük adı verilirdi. Bazen de öngdünki yalıg Çin ressamı Han-Kan'ın yapmış olduğu bir Hun portresinde ve sair Türk boylarında da görülür. Bu gelenek daha sonra Moğollara da geçmiştir.
Kurıkan Türklerinin kaya resimlerinde atlara bazen üç kişinin bindiği görülür. Birden çok kişinin ata binmesi adeti öteki Türk boylarında da vardı. Türkler atın arkasına binene de köçük derlerdi.
MS 983-985 yıllarında Uygur başkentine giden Çinli elçi Wang Yente boylar atların renkleriyle vurgulanır. Sekiz boydan oluşan Peçenekler’in atlara bağlı olarak aldıkları adlar şöyledir:
1 ) Yavdı Erdim: Parlak Erdem. Parlak atları olan Erdem boyu.
2 ) Kürekçi Çor: Gök (Mavi) Çor. Gök (mavi) atları olan Çor'un boyu.
3 ) Kabukşın Yula: Ağaç kabuğu renginde atları olan Yula'nın boyu.
4 ) Suru Kül-Bey: Boz atları olan Kül-Bey'in boyu.
5 ) Kara Bay: Kara atları olan Bay'ın boyu.
6 ) Boru Tolmaç: Koyu renkli atları olan Dilmaç'ın boyu.
7 ) Yazı Kaban: Kaban boyu (net değildir).
8 ) Bula Çoban: Alaca atları olan Çoban'ın boyu.
Yukarıda Peçenek boylarının adlarında geçen Çor koyun güden anlamında değildir.
Türk Ordusunda At
Hun Türkleri İslam vb kaynaklarda 14. yüzyıla değin rastlanır.
Hun çağımızın zırhlı birlikleri gücündeydi.
Büyük çoğunluğu okçu atlılardan kurulu Türk orduları Kurtuluş Savaşı'ndaki bir çok çarpışma vb) bu taktiği büyük bir beceri ile uygulamışlardır.
Göçebe Türk Kağanlıklarında at en iyi Türk (Drugu) atlarını yetiştirdiği bildirilir.
Türk atlıları Osmanlılarca da uygulanmıştır. Ayrıca gelenek (savaşa giden savaşçının atının kuyruğunu düğümlemesi) Kuzey Amerika Kızılderililerinde de vardı.
Eski Türklerde kutsal Türk sancağı tuğ idi. Türk devletinin ve bağımsızlığınının simgesi olan tuğ'un başına at kuyrukları bağlanırdı. Tuğ dört bölümden oluşurdu: süslenmiş tuğ direği; direğin başına bağlanmış at kuyrukları; tuğ başı (direğin başına konulur ve kuyrukların bağ yerini gizlerdi); tuğ başının üzerine konulan kurt başı.
Eski Türk Dini ve Mitolojisinde At
Eski Türklerde Gök Tanrı ve atalara kurban olarak hayvan kesilirdi. Kurban vurularak da kurban edilirdi.
Yanlış olarak kurgan diye adlandırılan (kurgan Eski Türkçe'de korunulacak yer ölünün uçmağa (=cennete) giderken bineceği attır. Müslümanlık döneminde de kimi Türk hükümdarları atıyla birlikte gömülmüş yada atının tek başına gömülmesi için tıpkı İslam öncesi dönemde olduğu gibi- mezar yapılmıştır.
Türklerle ilgili birçok efsane ve destanda at insan yüzlü ve gövdesi benekli bir at biçiminde tasvir edilmiştir.
Türk destanlarında at en önemli unsurlardan biridir. Bir çok destanda at atandan sonra atını gör".
Savaşlarda atlar binicisine göre giydirilir ve zırhla donatılırdı. Savaştan önce at yarışları düzenlenir kazanmaktan daha önemliydi. Kahramanlar aygıra binerlerdi. Çünkü Türk atlarının aygırları makbuldü. Aygır olmayan atı Türkler iğdiş ederlerdi. Böylece atlar daha dayanıklı olurdu. Türklerin iğdiş edilmiş bu atları Arap ülkelerinde de kullanılırdı.
Alpların ölümünde at onların vefalı bir arkadaşı ve yoldaşıdır. Manas'ın ilk ölümünde atı yas tutmuş sahibinin ölüsünü düşmana bırakmayıp Talas'a getirir.
Türk destanlarında atın kişilik kazandığı görülür. Kırgız Türkleri zindandan çıkıncaya değin kendisini 16 yıl bekleyen atına şöyle seslenir:
At demezem sana
Kardaş direm
Kardaşımdan ileri
Türk destan ve efsanelerinde at kutsaldır Kır At ölünce Köroğlu kendini savunmaz. Çünkü Kır At'tan sonra ona yaşamak gerekli değildir; başını katillere uzatır...
Oğuzlarda atların başları çok kez koç ve toklu başlarına benzetilirdi. At türünü anlatmak için de yund sözü kullanılırdı. İyi at için kullanılan deyim yaz-kış karı buzu erimeyen Kazılık Dağı'nın koyak ve eteklerinde yetiştiği için bu adla anılmıştır.
Türklerin ata karşı duydukları sevgi inançlarına da yansımıştı. Aşağıda Türklerin atla ilgili inançlarından örnekler vardır. Bunlara Anadolu Türkleri de dahil olmak üzere çeşitli Türk boyları arasında hala inanılmaktadır.
- At bir evin önünde başı eve doğru bağlanırsa soluğu ile o eve bereket ve uğur getirir.
- Bir kişi sabahleyin gün doğmadan kır ata binerek bir dereden yedi kez geçerse ona büyü etki yapmaz.
- Bir evde at olursa o eve cin şeytan girmez.
- Atın gözü yaşarırsa ya sahibi yada sahibinin yakınlarından biri ölecek demektir.
- At başı suya atılırsa yağmur yağar.
- Nazardan korunmak için eve at başı asılır.
- At'ın soluğu hastalığa iyi gelir.
Şaman törenlerinde at Dünya'nın eksenini oluşturan Demirkazık'a (Kutup Yıldızı'na) bağladıklarına inanırlardı.
Bunca sözden sonra konuşmamızı eski bir Türk atasözünü yeryuzündeki bütün Türkler ve bütün Türk boyları için dua niyetiyle söyleyerek bitirelim:
At Ölümü Er Ölümü Olmasın