- Katılım
- 30 Ara 2023
- Mesajlar
- 9,442
-
-
- Konu Yazar
- #1
Tozkoparan İskender - Kahraman Çocuklar - 2016 - Dinle
Bu Proje Çalışmada Türk Ve Osmanlı Tarihine Maal Olmuş
Küçük Yaşta Kahraman Olmuş Altı İsim Anlatılmış..
Çocukların Eğitimi İçin Güzel Bir Çalışma
Rıza Pekkutsal - Kahraman Çocuklar - 2016
Rıza Pekkutsal - Kahraman Çocuklar - 2016
Alıntı Anlatım - Bilgi
TOZKOPARAN İSKENDER
Onüç yaşında tek tek okçu yiğit
Sancağı uğruna ettiler şehit
Türk zamanı basmış onu bağrına
Tozkoparan İskender derler adına
senelerden beri Türk ordusuna en usta. en ünlü okçuları yetiştiren İstanbul Kemankeşler Ocağında o gün bir yarışma düzenlenmişti;
Sabahın erken saatlerinde Ok Meydanına gelen seyirciler. heyecanla yarışmanın başlamasını bekliyorlardı. Ocağın en yaman atıcılarından 30 okçu yarışacaklardı. Nihayet yarışçılar geldiler. Servi boylu. dev cüsseli. demir pazulu.
çelik pençeli yiğitler. sırtlarında sadakları. ellerinde yaylarıyla meydanın ortasında sıralandılar. yalnız içlerinde bir tanesi yaşça da. vücutça da pek küçük görünüyordu. Babası. ağası yaşındaki usta kemankeşlerle yazışacak olan bu ufak okçu. ocağın en genç eri İskender’di. İskender. şimdi sancak beyi olan eski bir yeniçerinin oğluydu. Dokuz yaşına geldiği süre. babası onu İstanbul’a getirip çömez oğlanlar kışlasına yazdırmıştı. Osmanlı ordusunun değişmez kanunuydu bu. Yeniçeri olacak çocuklar. önce çömez oğlanlar kışlasında yetiştirilirdi.
Orada sıkı bir disiplin içinde talim ve terbiye görürlerdi.
İskender ele avuca. sığmaz bir oğlandı. Güreş tutuşu. pala. kılıç savuruşu yaşından çok üstündü. Çeşitli savaş oyunlarında büyük bir başarı gösteriyor. fakat en çok okçyüceğu seviyordu. Onbir yaşına bastığı gün onu okçular ocağına ayırdılar. Ocağa geleli üç ay olmuştu fakat yayı kavrayışı.
oku atışı ile değme ustalara taş çıkaran başarılar kazanmştı.
Okunu. namlı kemankeşlerin ulaştırmakta kuvvetlik çektiği yerlere ulaştırabilmek için durmadan çalışıyordu. Okçu yiğitler aralarında bir yarışma düzenleyince. İskender’in de katılmasına izin verdiler. Böylece İskender 30 yaman okçunun arasında meydana çıktı.
Nişangâhlar yerlerine yerleştirildikten sonrasında. ocağın en yaşlı okçusu yıldırım Baba işaret verdi ve yarış başladı.
Görülmeye değer bir manzaraydı bu. Ok atmak. yay germek için yaratılmışa benzeyen çelik bilekli yiğitler. oklarını yıldırımlarla yarıştırırcasına kullanıyorlardı. Ünlü ve yaman bir atıcı olan senedirım Baba’nın gözleri İskender’e takılmıştı. Ona baktıkça kendi gençliğini hatırlıyordu. Bu çocuğun üstün istidadı.
gücü. “her zaman daha ileri” diye direnişi. zekâsı ona parlak bir gelecek hazırlıyordu.
Yıldırım Baba. bunları düşünürken sıra İskender’e geldi. Minik okçu. üç ayrı uzaklıkta yerleştirilen nişangahların en uzakta olanını seçmişti… bütün gözler ondaydı. İskender güçlü avuçlarıyla yayını kavradı. Kirişi bağladı. oku tozluğa oturttu. nişangâhı hizaladı. Yıldırım Baba işaret verdi. Ve İskender yayını gerdi. Küçük okçu. yayı öyle büyük bir güçle germişti ki. yayın tozu kopuverdi.
fakat ok uçtu. en uzaktaki hedefe saplandı.
İskender şaşırmıştı. yüzü kızardı. utandı. ürkek ürkek etrafına bakındı. O anda ok meydanında bulunan hepimiz şaşkındı. İskender’in gücüne. ustalığına hayran kalmışlardı. Senedirım Baba ona doğru ilerledi. yaşlanmış yiğidin gözleri dolmuştu;
- Bu tozkoparan çocuk hepinizden baskın çıktı. dedi… Bundan sonrasında bu aslan yavrusunun ünü Tozkoparan olsun…
Aradan 2 yıl geçti. Tozkoparan İskender bu 2 yılda durmadan çalıştı. 13 yaşına geldiği vakit. yaman bir güreşçi. kılıç. palada değme yiğitlere denk. okçulukta ise boy ölçülmez bir savaşçı olmuştu. Okçu ocağının en ufak şehbazının adı dillerde dolaşıyordu.
O yıl padişah 2. Beyazıt İnebahtı ve Mora’daki Venedik kaleleri üstüne karadan bir sefer düzenledi.
Türk donanması da Kaptan-ı Derya ufak Davut Paşa’nin kumandasında Mora. Adriyatik ve İnebahtı sularına doğru yola çıkacaktı.
Türk Ordusu geleneklerine bakılırsa. seferlerde en seçme ok atıcı pehlivanlardan kırk yiğit Kaptan Paşaların hiznetine verilirdi. Bu şehbez yiğitin kendi istekleriyle seçilir. bu vazife için zorlanmazlardı.
Kırk okçu. Türk donanması sefere çıkarken paşa gemisine binerler. savaşın devamınca Kaptan Paşa’nın sofrasında yemek yerlerdi. Deniz cengi başlayınca bu eşi olmayan kemankeşler. kumanda köprüsüne çıkan Kaptan Paşa’nın çevreını sararlar. düşmana ok yağdırırlardı. Her hangi bir düşman gemisinden Kaptan Paşa’ya bir ok yada kurşun atacak bir baş çıkamazdı. Çünkü. derhal keskin nişancılara hedeflenirlerdi.
Bu gözü pek kahraman gençler. Kaptan Paşaya vücutlarıyle kalkan olurlardı. Büyük cenklerde aralarında şehit verirlerdi.
1499 yılı Mayısında Venedik’lilere karşı cenkacak Türk birliğinın Kaptan paşasına seçilen okçuların içinde Tozkoparan İskender de vardı.
Senedirım Baba. 33 yaşlarında bir çocuğu gönderdiği için. Kaptan-ı Derya küçük Davut Paşa’nın kızacağından korkmuştu. Ama İskender’in yalvarışlarına dayanamamıştı.
Donanma ılık bir Mayıs sabahı yola çıktı.Tozkoparan İskender sevincinden yerinde duramıyordu. Neşesi. güzelliği ve terbiyesiyle Paşa gemisindekilerin sevgisini kazanmıştı. Ona minik bir çocuk benzer biçimde değil. büyük bir yiğit şeklinde davranıyorlardı.
Türk donanması Ege Denizi’nde fırtınaya tutuldu. Temmuz sonlarına doğru Mora sahillerine varabildiler. Spienza adası açıklarında 200 kadırgadan meydana gelen Venedik donanması ile karşılaştılar.
28 Temmuz sabahı büyük deniz cengi başladı.
.
Türk kalyonlarıyla Venedik kadırgaları birbirlerine yaklaşırken. küçük Davut Paşa. kaptan köprüsünde yerini aldı. Kırk koruyucu okçu etrafını çevirip. yaylarını gerdiler. Paşaya atılacak oka. savrulacak gülleye çıplak göğüslerini verdiler.
Tozkoparan İskender Paşa’nın sağında savaşmaya başladı.
2 Venedik teknesi. kalyona sokulmuş. Türk denizcilerini ok yağmuruna tutmuştu. Deniz cengi bir saat içinde korkunç bir şekil aldı. Tekneler çatışıyor. göğüs göğüse. gırtlak gırtlağa döğüşüyorlardı. Davut Paşa. Türk kalyonlarının durumunu gözden kaçırmıyor. durmadan emirler veriyordu…
Venedik donanmasının kumandanı Antonio Grimani. gözünü Kaptan-ı Derya kalyonuna dikmişti. Bu tekneyi yok edebilirse bütün Türk birliğinın çözüleceğini düşünüyordu. Bir Venedik kadırgası savaşın en kanlı zamanında Kaptan Paşa gemisine rampa etti. Venedikliler kanca takıp Türk kalyonuna atlamaya başladılar. İçlerinden biri yere yattı. sancak direğine doğru sürünmeğe başladı.
Tozkoparan İskender. sinsi sinsi ilerleyen Venedikliyi görmüştü. Fakat tam o sırada yanında harpan kemankeş şehit düştü. Onun yerini alan İskender. yaklaşmaya çalışan 3 Venedikliyi okladı. Yerde sürünene bakabildiği süre. iri yarı Venediklinin sancak direğine tırmandığını gördü. Birden Davut Paşa haykırdı:
–Sancağa saldırdı kâfir.. Sancak giderse asker bozulur.
Tozkoparan. yayını gerdi. O anda Venedikli sancağı kapıp denize atladı.
İskender’in oku omuzuna saplanmıştı ama kendi kadırgasına doğru yüzüyordu. Tozkoparan İskender. elindeki yayı fırlatıp. belindeki palayı çekti kalyonun korkuluğuna fırlayıp kendini denize bıraktı. Yıldırım şeklinde yüzüyordu minik İskender. Üç dört kulaçta Venedik’liye yetişti. üstüne atıldı. Sular karıştı. ikisi de dalgaların içinde kayboldular.
Bekleyenlere yıl kadar uzun gelen saniyeler geçti.. Nihayet dalgaların içinde Tozkoparan İskender’in başı gözüktü… İskender. sarkıtılan halata tek eliyle tutunup kalyona tırmandı. Öbür eliyle sancağı ve Venedikli’nin saçlarından yakaladığı kesik başını göğsüne bastırıyordu.
Davut Paşa’nın önünde diz çöktü. kesik başıı yere bıraktı. Sancağı hâlâ göğsünde tutuyordu.
-Bağışla Paşam dedi… Görevimi bırakıp gittim ama Paşa Gemisi sancaksız olamazdı. işte geri getirdim…
Tozkoparan İskender son kelimeleri güçlükle söylevmişti. Gözleri kapandı vücudu yavaşça yana kaydı. hareketsiz kaldı. Sancağı kollarının arasından aldıkları zaman göğsünde saplı kamayı görmüş olduler.
Venediklinin başını kesmeden öncesinden. kafirin kamasını göğsüne yemişti.
13 yaşında. yaman okçu. Tozkoparan İskender sancağı uğruna şehit olmuştu…
Türk donanması zaferle geri döndü. Okçu ocağında Tozkoparan İskender’in hikâyesi ağızdan ağıza dolaştı. destanlaştı. Türk tarihinin bu kahraman çocuğunun ünü tarihimizin altın sayfalarında ebediyyen yaşıyacak…
Türk tarihi basmış onu bağrına
Tozkoparan İskender derler adına.
TÜRK TARİHİNDE ÇOCUK KAHRAMANLAR. NURAN ŞENER. TÜRK TİCARET BANKASI – MİLLİYET GAZETESİ. S. 14-18
Tozkoparan İskender - Kahraman Çocuklar
Gizli içeriği görüntüleme özelliği kayıtlı kullanıcılar için mevcuttur!