- Katılım
- 30 Ara 2023
- Mesajlar
- 9,493
-
-
- Konu Yazar
- #1
Sözlü veya nişanlı çiftlerin nişanlılık süreci içinde bir birlerine karşı davranışları nasıl olacak?
Dini ölçülere uygun bir şekilde nikâh kıyılmadıkça sözlü veya nişanlı çiftler arasındaki yabancılık devam eder. Yani onlar diğer erkekler ve kadınlar gibi birbirlerine yabancıdırlar. Yalnızca bir arada kalamazlar.
Kız yüz eller ve nihaî sınır olarak ayaklar dışındaki organlarım sözlüsü veya nişanlısı yanında açığa vuramaz. Sözlülük veya nişanlılık dediğimiz durum yalnızca üçüncü şahıslar bakımından önem taşır.
Yani sözlülük veya nişanlılık süresince üçüncü şahısların mezkur kıza talip olmaları haram olur. Burada bir vesile ile belirtmek isteriz ki sözlülük; nişanlılık dediğimiz halin uzun süre devamı İslâmî bakımdan onaylanamaz. Zira bu durum İslâmî ölçüleri ihlâle ve bunalımlara sebep olabilir.
Nişanlanan çiftler herhangi bi sebebden dolayı nişanı fesh ettiler. Bu arada taraftarlarca alınan hediyelerin durumu ne olur?
Hediyeleşme Allah'ın Resûlü'nün tavsiyesidir. Muhabbete ve kaynaşmaya vesiledir. Hediyeleşmeye önem verilmesi matluptur. Söz konusu hediyelere gelince verilen hediye eğer kızın mehrine mahsup edilmesi şartıyla verilmişse ve mevcudsa aynen zayi olmuş ise bede-len geri alınabilir.
Mehir olması amacıyla verilmemiş olup normal hediye çerçevesi içerisinde verilmiş bulunan hediyelere gelince bunlara fıkhî bakımdan hibe hükümleri uygulanır. Allah'ın Rasûlü verdiği hediyeyi geri almaya kalkanı; kusmuğuna dönüp onu yemeğe kalkışan köpeğe benzetmiştir.
Babanın çocuğuna verdiği hediye müstesna hediyeden dönmenin helal olmayacağını da bildirmiştir. Bu hadislere dayanarak verilen hediyenin geri alınmasının haram olduğunu ileri süren fıkıh alimlerimiz olduğu gibi mekruh olduğunu ileri süren alimlerimiz de vardır. Hadislerdeki ifadelerin yasaklayıcı değil de faziletli olana yöneltici olduğu görüşünü ileri süren bilginlere göre ise; hediyeler verilenin elinden aynen mevcutsa geri alınabilir.
Zayi olmuşsa veya kişi tarafından bir başkasına verilmişse geri alınamaz. Ancak sonuç olarak belirtmek isteriz ki verilen hediyenin geri alınması İslâmî faziletle ve mü'min vakarı ile bağdaşmaz. Bu sebeple hediyeleşme makul şuurlar içinde olmalı gösterişe yer verilmemelidir.
Evlenecek çiftler birbirlerine şart koşabilirler mi? Hangi şartları koşabilirler. Bir kız evleneceği erkeğe evlendikten sonra kendisine de boşanma hakkı verilmesi gibi bir şart koşabilir mi? Veya ikinci bir hanımla evlenmemesini şart koşabilir mi? Bu şartına muhalif hareket edildiği takdirde boşanabilir mi?
Salât ve selâm üzerine olsun Yüce Peygamberimiz «Em ziyade îfa edilmesi gereken şartlar kadınlarla nikâh* tanırken ileri sürdüğünüz ve kabullendiğiniz şartlardır.» buyurmuşlardır.
Bu hadis evlenecek çiftlerin karşılıklı olarak şartlar ileri sürebileceklerini açıkladığı gibi bu şartlan uygulamanın lüzumunu da öğretmektedir. Ancak ayrıntılarına inmeksizin beyan edelim ki geçerli olacak şartlar nikâh akdinin gereklerine uygun olan şartlardır. Nikâh akdine zıt şartlar geçerli değildir. Ne var ki akdin oluşumunu da engellemezler.
Meselâ kişi nikahlayacağı kadına kendisini bir ay veya bir yıllığına eş edineceği sonra da boşayacağı şartını ileri süremez. Böyle bir şartla akdedilen nikâh geçerli fakat şart geçersiz olur. Bir kadın da alacağı mehrin dışında meselâ kardeşine bir miktar nakit verilmesini şart koşsa bu şart da geçersiz olur.
.
Eşlerin ölüm halinde birbirlerinin mirasına iştirak etmemeleri şartını ileri sürmeleri de keza geçersizdir. Zira bütün bunlar nikâh akdinin gereklerine zıttır.
Şimdi de verdiğiniz örneklere geçebiliriz. Hanefi mezhebi müctehidlerine göre kadın gereğinde kullanılmak üzere boşanmak hakkının kendisine verilmesini nikâh akdi sırasında şart koşabilir. Koca tarafından kabul olunan bu şart geçerli de olur. İkinci bir kadınla evlenil-memesi şartına gelince: kadın böyle bir şart ileri süremez.
Çünkü bu erkeğe verilen ilâhi bir hakkın düşürülmesi olur. Ne var ki Hanbeli mezhebi müctehidlerine göre böyle bir şart ileri sürülürse bu şart kadının kocasının evlenme hakkını düşürmezse de kadına nikâhı feshetme davası açma hakkını sağlar.
Kaynak : Ali Rıza Demircan