- Katılım
- 30 Ara 2023
- Mesajlar
- 9,442
-
-
- Konu Yazar
- #1
Otizm ne kadar uzağımızda?
Gerçek şu ki; otistikler resimde. müzikte. matematiksel hesaplamalarda. önemli önemsiz konuları hatırlamada çok becerikli olabilirler. Bu beceri büyük ölçüde bütünü algılamayıp detaylara yoğunlaşmaktan kaynaklanır...
Otizm pek çoğumuz için uzak bir hastalık. Başka diyarlara ait. ancak filmlere konu olabilecek türden fantastik bir hastalık. Halbuki bir miktar problemli olarak kabul ettiğimiz bazı davranış biçimleri. giderek artan bir şekilde otizm olarak tanımlanıyor.
Beyin sistemindeki fizyolojik fonksiyonların ve kimyasal dengenin bozulmasıyla. üç yaşından önce ortaya çıkan. gelişimsel bir bozukluk olarak tanımlanan otizmin teşhisinde 1980?lerde bir patlama yaşandı. Günümüzde ise. görülme sıklığı yüzde 40 artarak. binde bir olarak tespit edildi. Bu ürkütücü artışta elbette otizm tanısının zaman içinde geçirdiği evrimin rolü var. Hastalık geçmişe göre daha geniş yelpazedeki belirtilerle ilişkilendiriliyor. Artık otizm. önemsiz belirtilerle seyreden hafif bir vaka da olabiliyor. ciddi sorunlara uzanan ağır bir vaka da. Dünya sağlık örgütünün verilerine göre Türkiye?de 100 bin kayıtlı otistik vaka bulunuyor.
Uzmanlar. doğanın kirlenmesi. radyoaktif maddeler ve yeni beslenme alışkanlıkları gibi çevresel faktörlerin bu büyük artışta etkili olup olmadığını araştırıyor. Bütün bu çalışmalara rağmen otizmin sırrı henüz keşfedilmiş değil. Genetiğin büyük rol oynadığı düşünülüyor ve neden erkek çocuklarında daha sık görüldüğü inceleniyor. Otizmde her beş vakadan dördü erkek. ancak kız çocuklarında genellikle ağır seyrediyor.
"Normal" olmak mümkün
Artık iyice yakınımıza gelmiş olan otizmin belirtilerini bilmek. çocuğumuzdaki sorunu erken fark edip onu zaman kaybetmeden topluma kazandırmamıza yardımcı olacaktır. Çünkü otizm tedavi edilebiliyor ve zamanında verilen eğitimle kişi normale yakın bir hayat sürebiliyor.
En hafif vakalarda bile otizmin çocuğun dil. iletişim ve sosyal becerilerinde problemlere neden oluyor. Üstelik. otistik tanısının konması için aşağıda yer alan bu belirtilerin hepsinin bir arada görülmesi gerekmiyor.
Dil gelişimi: Konuşmayı geç öğrenirler. konuşulanları ve direktifleri anlamakta güçlük çekerler. kısa konuşurlar.
İletişim: Göz kontağı kurmaktan kaçınırlar. anneye aşırı bağlıdırlar veya hiçbir bağ kurmazlar. Öpülmeyi ve kucaklanmayı sevmezler. iç dünyalarında yaşarlar. isimleriyle seslenildiğinde tepkisizdirler.
Sosyal beceriler: İnsanlara karşı ilgisiz. yaşıtlarıyla oynamakta ve oyun kurmakta yetersizdirler. Taklit becerileri yoktur. Kalabalık ortamlarda rahatsız olur sosyal kurallara uymakta güçlük çekerler.
Davranış ve aktiviteler: Tencere kapağı. topaç gibi dönen objelere ilgi duyarlar. yumuşak ve tüylü objeleri elleyemezler. Kendi etrafında dönme. aynı sözleri tekrarlama gibi yinelenen davranışları vardır. tehlikelerin farkına varmakta zorlanır. nedensiz ağlar ve çığlık atarlar. El ısırma gibi tuhaf davranışlar sergileyebilirler. El ve parmaklarını çok iyi kullanamazlar. yeni bir bakıcı gibi değişikliklere. fazla tepki gösterirler.
Dahi efsanesi
Otizmi özel bir hastalık olarak algılamamızın bir nedeni de. ona ithaf edilen deha sıfatı. Yere düşen kibritleri üç saniyede sayıveren. inanılmaz detaylarla süslü resimler yapabilen bu hastalar üstün zekalı mı? Gerçek şu ki; otistikler resimde. müzikte. matematiksel hesaplamalarda. önemli önemsiz konuları hatırlamada çok becerikli olabilirler. Bu beceri büyük ölçüde bütünü algılamayıp detaylara yoğunlaşmaktan kaynaklanır. Ancak büyük çoğunluğu değişen oranlarda zeka geriliği gösterir. Yalnızca yüzde 20?si normal ve üstün zekaya sahiptir.
Televizyon ve otizmin ilişkisi
Son yıllarda televizyonun. özellikle bebeklere reklam ve klip izletmenin otizme yol açtığına dair tartışmalar yaşanmaya başladı. Bu teoriye göre. bebek ve yetişkinlerin beyinlerinin işleyişi farklı. dolayısıyla hızlı ve değişken görüntülerin bebeğin beynine iletimi sırasında sorunlar yaşanıyor. Otizm ve televizyon arasında böyle bir nedensel ilişki bulunamamasına rağmen. kimi uzmanlar genetik yatkınlık söz konusu olduğunda. televizyonun hastalığı tetikleyici rolü olduğunu savunuyor. Daha yaygın kabul gören ilişki ise. televizyonun otizm belirtilerini nitelik ve nicelik olarak artırabileceği.
Derleyen: Burcu Özensoy / yardimiz icin tessekurler burcu