- Katılım
- 30 Ara 2023
- Mesajlar
- 9,470
-
-
- Konu Yazar
- #1
Mevlid Kandili
"Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik."
(Enbiyâ 107)
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur. Milâdî takvime göre ise bu 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır. Bu mübarek geceye "Mevlid Kandili" denir.
O'nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş Allah inancı unutulmuş insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş dünya yaşanmaz hale gelmişti.
O'nun doğduğu gece insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.O gecenin sabahı gerçekten de feyizli bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş aydınlık bir devir açılmıştı. Bir fazilet güneşi ve hidâyet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi Yüce Allahın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur.
Çocuk İlahileriDini HikayelerPeygamber
"Andolsun ki içlerinden kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler."
(Âl-i İmrân 164)
Bu gece müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı "Vesiletün'necat" olan mevlid kitabı O'nun doğumunu üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.
Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek O'nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir.
Bununla beraber O'nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O'nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.
O âlemlerin Rabbinden "Alemlere rahmet olarak gönderildi." Asırlara sığmayacak inkılapları birkaç sene içerisinde gerçekleştirdi. Evlâtlarını diri diri toprağa gömen babalar O'na ve getirdiği prensiplere iman ettikten sonra mükemmelleştiler dünyaya insanlık adalet ve medeniyet rehberi olacak hale geldiler. İnsanlar O'nun tek emriyle kökü yüzlerce yıl derinde olan alışkanlıklarını bıraktı.
O yirminci asır insanının yüzyılda yerleştiremediği hakkı hukuku adâleti hürriyeti demokrasiyi ve insan haklarını bir solukta yerleştirdi. Böylece cehâlet asrı bir saâdet asrı olup çıktı. Nihayet asır asırlara taştı. Ve O çağlar ötesiyle kucaklaştı.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed kendisinden önceki peygamberler gibi sadece bir kavme veya millete değil bütün insanlığa peygamber olarak gönderilmiştir. O'nun diğer peygamberlerden en farklı yönlerinden birisi budur. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur:
"Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler."
(Sebe 28)
İnsanlığın her zaman ve mekânda Hz. Peygamber'in tebliğ ettiği ilâhî mesaja ve bu mesajın hayata geçirilmiş şekli olan onun sünnetine ihtiyacı vardır. O'nu örnek almak Kur'an'a uymaktır. Çünkü Hz. Aişe (r.a.)'nın ifâdesiyle O'nun ahlâkı Kur'an'dı. (Müslim Misâfirîn 139). Kur'an-ı Kerim Peygamberimiz Hz. Muhammed'in inananlar için en güzel örnek olduğunu bildirmekte ve bu hususta şöyle buyurulmaktadır:
"Andolsun Allah'ın rasûlünde sizin için Allah'a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar için ve Allah'ı çok ananlar için güzel bir örnek vardır." (Ahzâb 21)
Bu geceyi nasıl ihya edelim?
Bütün insanlık âlemine bir hidayet tarihi açan ve âlemlere halis ilâhî rahmet olan böyle yüksek şanlı bir Peygamber'in ümmeti olmakla şereflenmiş bulunan biz müminlere ne mutlu! Bu geceyi vesile bilerek O'na ümmet olmanın şuuruna erebilmek Bu gecenin manevî zenginliğinden istifâde etmek için en azından bir Tesbih Namazıkılalım bir de Hatm-i Enbiyâyapalım.
O'na ümmet olan müminlere gevşeklik yakışmaz.
Unutmayalım...
Alemlere rahmet olarak gönderilen muazzez Peygamberimizin doğumunu anarken yalnız mevlid okumak ilâhîler söylemek ve kandil simidi dağıtmak yeterli değildir sadece bu geceyi yaşamak yeterli değildir. Yüce Allah'ın sevgisine hoşnutluğuna ve bağışlamasına ermenin yegâne yolu Peygamberimizin yolundan gitmektir...
"De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günâhlarınızı bağışlasın..."
(Âl-i İmrân 31)
"Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik."
(Enbiyâ 107)
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur. Milâdî takvime göre ise bu 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır. Bu mübarek geceye "Mevlid Kandili" denir.
O'nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş Allah inancı unutulmuş insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş dünya yaşanmaz hale gelmişti.
O'nun doğduğu gece insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.O gecenin sabahı gerçekten de feyizli bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş aydınlık bir devir açılmıştı. Bir fazilet güneşi ve hidâyet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi Yüce Allahın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur.
Çocuk İlahileriDini HikayelerPeygamber
"Andolsun ki içlerinden kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler."
(Âl-i İmrân 164)
Bu gece müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı "Vesiletün'necat" olan mevlid kitabı O'nun doğumunu üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.
Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek O'nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir.
Bununla beraber O'nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O'nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.
O âlemlerin Rabbinden "Alemlere rahmet olarak gönderildi." Asırlara sığmayacak inkılapları birkaç sene içerisinde gerçekleştirdi. Evlâtlarını diri diri toprağa gömen babalar O'na ve getirdiği prensiplere iman ettikten sonra mükemmelleştiler dünyaya insanlık adalet ve medeniyet rehberi olacak hale geldiler. İnsanlar O'nun tek emriyle kökü yüzlerce yıl derinde olan alışkanlıklarını bıraktı.
O yirminci asır insanının yüzyılda yerleştiremediği hakkı hukuku adâleti hürriyeti demokrasiyi ve insan haklarını bir solukta yerleştirdi. Böylece cehâlet asrı bir saâdet asrı olup çıktı. Nihayet asır asırlara taştı. Ve O çağlar ötesiyle kucaklaştı.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed kendisinden önceki peygamberler gibi sadece bir kavme veya millete değil bütün insanlığa peygamber olarak gönderilmiştir. O'nun diğer peygamberlerden en farklı yönlerinden birisi budur. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur:
"Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler."
(Sebe 28)
İnsanlığın her zaman ve mekânda Hz. Peygamber'in tebliğ ettiği ilâhî mesaja ve bu mesajın hayata geçirilmiş şekli olan onun sünnetine ihtiyacı vardır. O'nu örnek almak Kur'an'a uymaktır. Çünkü Hz. Aişe (r.a.)'nın ifâdesiyle O'nun ahlâkı Kur'an'dı. (Müslim Misâfirîn 139). Kur'an-ı Kerim Peygamberimiz Hz. Muhammed'in inananlar için en güzel örnek olduğunu bildirmekte ve bu hususta şöyle buyurulmaktadır:
"Andolsun Allah'ın rasûlünde sizin için Allah'a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar için ve Allah'ı çok ananlar için güzel bir örnek vardır." (Ahzâb 21)
Bu geceyi nasıl ihya edelim?
Bütün insanlık âlemine bir hidayet tarihi açan ve âlemlere halis ilâhî rahmet olan böyle yüksek şanlı bir Peygamber'in ümmeti olmakla şereflenmiş bulunan biz müminlere ne mutlu! Bu geceyi vesile bilerek O'na ümmet olmanın şuuruna erebilmek Bu gecenin manevî zenginliğinden istifâde etmek için en azından bir Tesbih Namazıkılalım bir de Hatm-i Enbiyâyapalım.
O'na ümmet olan müminlere gevşeklik yakışmaz.
Unutmayalım...
Alemlere rahmet olarak gönderilen muazzez Peygamberimizin doğumunu anarken yalnız mevlid okumak ilâhîler söylemek ve kandil simidi dağıtmak yeterli değildir sadece bu geceyi yaşamak yeterli değildir. Yüce Allah'ın sevgisine hoşnutluğuna ve bağışlamasına ermenin yegâne yolu Peygamberimizin yolundan gitmektir...
"De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günâhlarınızı bağışlasın..."
(Âl-i İmrân 31)
Son düzenleme: