Hoş geldiniz!

Forumumuza Kayıt Olarak, Açmış olduğumuz konulara erişebilir Ve Topluluğumuza Katılabilirsiniz!

Şimdi Kayıt Ol! Giriş yap

islam Hz. İsmail (A.s.)

  • Konbuyu başlatan alemextra 
  • Başlangıç tarihi
alemextra Çevrimdışı

alemextra 

Admin
Admin
30 Ara 2023
9,175
2
38
konya


Kur'an-ı Kerîm'de adı zikredilen peygamberlerden. Kendisine "Allah'ın kurbanı" anlamına "Zebihatullah" da denir. Hz. İbrahim'in Hacer'den olan büyük oğludur. Kur'an'da on iki yerde ismi zikredilmekte ve aynı zamanda kendisine vahiy indiği bildirilmektedir (el-Bakara 2/136; Alu İmran 3/84; en-Nisa 4/163).

Hz. İsmail (a.s)'ın bir Resul ve Nebi olduğu ümmetine Allah'ın emirlerinden olan namaz zekat gibi emirleri bildirdiği anlatılmaktadır. Aynı şekilde Hz. İbrahim ve Hz. İshak ile birlikte Hz. Ya'kub (a.s)'ın ecdadından birisi olduğu (el-Bakara 2/133) ve İsmail (a.s)'ın babası İbrahim (a.s) ile birlikte Kabe'nin temelini yükselten ve O'nun temizliğinden sorumlu kimseler olarak anlatıldığı görülmektedir (el-Bakara 2/125 ve 127).

Hz. İsmail Mekke'ye yerleşen Cürhümîlerin çocukları ile büyümüş ve onlardan ok atıcılığını öğrenmiştir. Eslem kabilesinden bir grup yarış için ok atışırken Hz. Peygamber (s.a.s) onlara şöyle demiştir: "Ey İsmail oğulları! Ok atınız sizin atanız da mahir bir ok atıcı idi" (Buhari Enbiya 12). Hz. İsmail iyi bir atıcı ve avcıydı.

Mekke'nin harem bölgesinin dışına çıkarak avlanır ve avlanmayı ata binmeyi yabani atları ehlileştirip binmeyi çok severdi. Peygamber (s.a.s) "At edininiz! Onu miras olarak alın ve miras olarak bırakınız!

Çünkü bu size babanız İsmail'in mirasıdır" (Ebu'l-Fida el-Bidaye ve'n-Nihaye l 192) buyurmuştur. Hz. İsmail Arap dilini çok güzel konuşan fasih bir insandı.

Hz. İbrahim Allah Teala'nın emriyle hanımı Hacer ve oğlu İsmail'i Filistin'den alıp Hicaz'a götürdü. Hz. İsmail henüz sütte idi. Kabe'nin daha sonra inşa edildiği yere yakın bir yerde büyük bir ağacın yanına bıraktı.

Yanlarına bir dağarcık hurma ve biraz su koydu. O zamanlar henüz Mekke şehri kurulmamıştı her taraf ıssızdı. Hatta su da yoktu.

Hz. ibrahim dönüp giderken Hacer "Ey İbrahim bizi bu ıssız ve kimsesiz vadide bırakıp da nereye gidiyorsun?" dedi. Hacer tekrar "Ey İbrahim! Bizi burada bırakmanı sana Allah mı emretti?" diye seslendi.

Hz. İbrahim "Evet Allah emretti" deyince Hacer "Öyleyse Allah bize yeter bizi o korur" diyerek Allah'a tevekkül etti. İbrahim Seniye mevkiine gelince Kabe'nin bulunduğu tarafa yönelerek şöyle dua etmiştir: "Ey Rabbimiz ben zürriyetimden bir kısmını senin mukaddes olan evinin yanında ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim.

Şunun için ki Rabbimiz (orada) namaz (ların)'ı dosdoğru kılsınlar. Artık sen insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir ve kendilerini bazı meyvelerle rızıklandır ki (verdiğin nimete) şükretsinler" (İbrahim 14/37).

Aradan günler geçti. Yanlarındaki su ve hurma bitti. Etrafta kimseler yoktu çocuk susuzluktan ağlıyordu.

Hacer su aramaya başladı. Safa tepesine çıktı etrafa baktı kimseyi göremedi. İndi; koşarak Merve'ye geldi;

etrafına bakındı kimseyi görmedi. Bir yudum su bulmak içinn Safa ile Merve arasındaki bu gidiş gelişi yedi defa tekrar etti. Yedinci defa Merve'ye çıktığında şimdiki Zemzem kuyusunun bulunduğu yerde bir melek gördü.

Ayağının ökçesiyle yeri eşiyordu. Oradan su çıkmıştı. Diğer bir rivayete göre çocuk ayağı ile (veya eli ile) kumları eşelemeye başlamış ve oradan bir su çıkmıştır. Hacer gelip kana kana içti çocuğuna da içirdi.

Hz. Hacer su boşa akmasın diye gölet yapıp suyu muhafaza etmeye çalışıyor bir yandan da avuçlarıyla kırbasını dolduruyordu. Hz. Peygamber (s.a.s) bunu şöyle anlatmıştır: "Allah İsmail'in annesi Hacer'e rahmet eylesin!

Eğer o Zemzem'i kendi haline bıraksaydı da suyu avuçlamasaydı muhakkak ki Zemzem akar bir kaynak olurdu" (Buharî Enbiya 9).

Hz. Hacer'in suyu bulmasından sonra Mekke vadisinden geçen Cürhümîlerden bir grup vadinin üstünde bir kuş gördüler. Bu kuşun su olan yerde uçtuğunu bilen Cürhümîler daha önce bu vadide bir su kaynağı yoktu.

Acaba yeni bir su kaynağı mı bulundu diye içlerinden birisini kontrol için gönderdiler. Suyu haber alınca gelip su başına yerleşmek için Hz. Hacer'den izin istediler. Suda bir hak iddia etmemek şartıyla Hz. Hacer onlara izin verdi.

Hz. İsmail fasih arapçayı bunlardan öğrendi gençlik yaşına gelince Cürhümîler içlerinden bir kızla Hz. İsmail'i evlendirdiler. Bu evlilikten sonra Hz. Hacer vefat etti.

Hz. İbrahim oğlunun durumunu kontrol için Mekke'ye geldi. Hz. İsmail'in evine geldiğinde onu evde bulamadı. Hz. İsmail'in hanımı ile aralarında şu konuşma geçti: "İsmail nerede?" diye sordu.

Hz. İsmail'in hanımı; "Rızık temin etmek için ava gitti" dedi. "Geçiminiz nasıl?" diye sordu. "Darlık içindeyiz durumumuz kötü" diye cevapladı. Hz. İbrahim; "Kocan geldiğinde selam söyle kapısının eşiğini değiştirsin" dedi ve gitti.

İsmail avdan dönünce hanımıyla aralarında şu konuşma geçti. İsmail (a.s): "Evimize gelen oldu mu?" "Evet yaşlı bir adam geldi seni sordu cevap verdim. Geçimimizi sordu "darlık içindeyiz" dedim".

Hz. İsmail "sana bir şey tenbih etti mi?" dedi. Kadın "Sana selam söylememi istedi ve "kapının eşiğini değiştirsin" diye tenbih etti" dedi. İsmail (a.s) durumu anladı ve: "O gelen ihtiyar babamdı. Senden ayrılmamı istiyor artık evine dön dedi."

Böylece İsmail ilk eşinden boşandı. Bir müddet sonra Cürhümîlerden başka bir kızla evlendi.
 

Konuyu görüntüleyenler

Yasal Uyarı Görmek İçin Tıkla
Geri
Üst
Combeki Media