- Katılım
- 30 Ara 2023
- Mesajlar
- 9,443
-
-
- Konu Yazar
- #1
EVLİYA ÇELEBİ (1611-1682)
Türk gezgin. Gezdiği yerlerde toplumların yaşama düzenini ve özelliklerini yansıtan gözlemler yapmıştır. Evliya Çelebi b.Derviş Mehmed Zillî İstanbul’da Unkapanı’nda doğdu 1682 de Mısır’dan dönerken yolda ya da İstanbul’da öldüğü sanılmaktadır. Babası Derviş Mehmed Zillî sarayda kuyumcubaşıydı.
Evliya Çelebi’nin ailesi Kütahya’dan gelip İstanbul’un Unkapanı yöresine yerleşmişti. İlköğrenimini özel olarak gördükten sonra bir süre medresede okudu babasından tezhip hat ve nakış öğrendi. Musiki ile ilgilendi. Kuran’ı ezberleyerek “hafız” oldu. Enderuna alındı dayısı Melek Ahmed Paşa’nın aracılığıyla Sultan IV. Murad’ın hizmetine girdi.
Evliya Çelebi’nin geziye karşı duyduğu ilgi çocukken babasından yakınlarından dinlediği öykülerden söylencelerden ve masallardan kaynaklanır.
Seyahatname adlı yapıtının girişinde geziye duyduğu ilgiyi anlatırken bir gece düşünde Peygamber’i gördüğünü ondan “şefaat ya Resulallah” diyecek yerde şaşırıp “seyahat ya Resulallah” dediğini bunun üzerine Peygamber’in ona gönlünün uyarınca gezme uzak ülkeleri görme olanağı verdiğini yazar.
Bu düş üzerine 1635 te önce İstanbul’un bütün yörelerini dolaşmaya gördüklerini duyduklarını yazmaya başladı. 1640 dolaylarında Bursa İzmit ve Trabzon yörelerini gezdi 1645 te Kırım’a Bahadır Giray’ın yanına gitti. Yakınlık kurduğu kimi devlet büyükleriyle uzak yolculuklara çıktı savaşlara mektup ¤¤¤ürüp getirme göreviyle ulak olarak katıldı.
1645 te Yanya’nın alınmasıyla sonuçlanan savaşta Yusuf Paşa’nın yanında görevli bulundu. 1646 da Erzurum Beylerbeyi Defterdarzade Mehmed Paşa’nın muhasibi oldu. Doğu illerini Azerbaycan’ın Gürcistan’ın kimi yörelerini gezdi. Bir ara Revan Hanı’nı mektup Götürüp getirmekle görevlendirildi bu nedenle Gümüşhane Tortum yörelerini dolaştı. 1648 te İstanbul’a dönerek Mustafa Paşa ile Şam’a gitti üç yıl o dolaylarda gezdi. 1651 den sonra Rumeli’yi dolaşmaya başladı bir süre Sofya’da bulundu. 1667-1670 arasında Avusturya Arnavutluk Teselya Kandiye Gümülcine Selanik yörelerini gezdi. Kaynakların bildirdiğine göre Evliya Çelebi’nin gezi süresi 50 yılı kapsar.
Evliya Çelebi’nin gezilerinin oldukça geniş bir alanı kaplaması iki bakımdan önemlidir. Birincisi Osmanlı İmparatorluğu’nun komşu ülkelerle olan ilişkilerini yansıtması ikincisi insan başarılarına ilgilendirir. Bu geziler yalnız gözlemlere dayalı aktarmaları anlatıları içermez araştırıcılar için önemli inceleme ve yorumlara da olanak sağlar. Seyahatname’nin içerdiği konular belli bir çalışma alanını değil insan düşüncesinin ürettiği bütün başarıları kapsar. Bu özelliği nedeniyle Evliya Çelebi’nin yapıtı değişik açılardan bakılarak değerlendirilir.
Üslup bakımından ele alındığında Evliya Çelebi’nin o dönemdeki Osmanlı toplumunda özellikle Divan edebiyatında yaygın olan düzyazıya bağlı kalmadığı görülür. Divan edebiyatında düzyazı ayrı bir yaratı ürünü sayılır şiir gibi ağdalı ayaklı-uyaklı bir biçimle ortaya konurdu. Evliya Çelebi bir yazar olarak bu geleneğe uymadı daha çok günlük konuşma diline yakın kolay söylenip yazılan bir dil benimsedi. Bu dil akıcıdır sürükleyicidir yer yer eğlenceli ve alaycıdır.
Evliya Çelebi gezdiği yerlerde gördüklerini duyduklarını yalnız aktarmakla kalmamış onlara kendi öznel yorumlarını düşüncelerini de katarak gezi yazısına yeni bir içerik kazandırmıştır. Burada yazarın anlatım bakımından gösterdiği başarı uyguladığı yazma yönteminden kaynaklanır. Anlatım belli bir zaman süresiyle sınırlanmaz geçmişle gelecek şimdiki zamanla geçmiş iç içedir. Bu özellik anlatılan öykülerden söylencelerden dolayı yazarın zamanla istediği gibi oynaması sonucudur. Evliya Çelebi belli bir süre içinde özdeş zamanda geçen iki olayı yerinde görmüş gibi anlatır böylece zaman
kavramını ortadan kaldırır.
Seyahatname’de yazarın gezdiği gördüğü yerlerle ilgili izlenimler sergilenirken başlı başına birer araştırma konusu olabilecek bilgiler belgeler ortaya konur. Bunlar arasında öyküler türküler halk şiirleri söylenceler masal mani ağız ayrılıkları halk oyunları giyim-kuşam düğün dernek eğlence inançlar karşılıklı insan ilişkileri komşuluk bağlantıları toplumsal davranışlar sanat ve zanaat varlıkları önemli bir yer tutar.
Evliya Çelebi insanlarla ilgili bilgiler yanında yörenin evlerinden cami mescid çeşme han saray konak hamam kilise manastır kule kale sur yol havra gibi değişik yapılarından da söz eder. Bunların yapılış yıllarını onarımlarını yapanı yaptıranı onaranı anlatır. Yapının çevresinden çevrenin havasından suyundan söz eder. Böylece konuya bir canlılık getirerek çevreyle bütünlük kazandırır.
Seyahatname’nin bir özelliği de değişik yöre insanlarının yaşama biçimlerine davranışlarına tarımla ilgili çalışmalarından süs takılarına çalgılarına dek ayrıntılarıyla geniş yer vermesidir. Yapıtın kimi bölümlerinde gezilen yörenin yönetiminden eski ailelerinden ileri gelen ünlü kişilerinden şairlerinden oyuncularından çeşitli kademelerdeki görevlilerinden ayrıntılı biçimde söz edilir.
Evliya Çelebi’nin yapıtı dil bakımından da önemlidir. Yazar gezdiği yerlerde geçen olayları onlarla ilgili gözlemlerini aktarırken kullanılan sözcüklerden de örnekler verir. Bu örnekler dil araştırmalarında sözcüklerin kullanım ve yayılma alanını saptama bakımından yararlı olmuştur. Kimi yabancı kökenli sözcüklerin söyleniş biçimi halk ağzına göredir. Bu da dilci için bir yöre ağzının oluşumunu anlamaya yarar.
Evliya Çelebi’nin Seyahatname’si çok ün kazanmasına karşın bilimsel bakımdan geniş bir inceleme ve çalışma konusu yapılmamıştır.
YAPITLAR (başlıca): Seyahatname (ö.s.) ilk sekiz cilt: 1898-1928 son iki cilt: 1935-1938.