- Katılım
- 30 Ara 2023
- Mesajlar
- 9,509
-
-
- Konu Yazar
- #1
Çocukta Davranış Sorunları
Bir çocuğun davranışının bozukluk sayılabilmesi için bazı ölçütler gerekir.
Bu ölçütler:
1-Yaşa Uygunluk: Hergelişim döneminin kendine özgü davranışları vardır. Bu nedenle çocuğun içindebulunduğu gelişim döneminin özelliklerini iyi bilmek gerekir. Örn; 2 yaş çocuğunegativist hareketlidir ve istenilen şeyi yapmaz. Freud un anal Erikson unözerkliğe karşı kuşku ve utanç dönemine rastlayan bu yaşlarda çocuk özerk birbirey olduğunu öğrenir. Kendisi istemeyince altının değiştirilmesini istemezöpülmeyi reddeder.
3-5 yaş çocuğu dikkat çekmek ister. Hayal dünyası çok genişolduğu için inanılmaz öyküler anlatabilir. Henüz yalanla yalan olmayanı ayırtedemezler. Bu nedenle bu yaşlardaki çocukların anlattıkları yalan olarakkabul edilmezken 11-14 yaşlarındaki çocuklarda görülen yalan normalden sapanbir davranış olarak kabul edilir.
2-Yoğunluk: Bir davranışın bozukluk olarakkabul edilmesindeki 2. ölçüt yoğunluktur. Örn; 5 yaş çocuğunda öfke vehuysuzluk doğalken bu davranış başkasına fiziki zarar verme şekline dönüşürsedavranış bozukluğu kategorisine girer.
3-Süreklilik: Çocuğun belirli bir davranıştürünü ısrarlı bir biçimde ve uzun zaman devam ettirmesidir.
4-Cinsel rol beklentileri: Erkeklerde kızlara oranla daha saldırgan olmaları beklenirken davranışları ile erkeklerebenzer saldırgan davranan kızların davranışları normalden sapan davranışkategorisine girer.
GENEL OLARAK DAVRANIŞ BOZUKLUKLARININ NEDENLERI
-Dikkat Çekmek: Çocuğa gerekli sevgi ve ilgi gösterilmediğinde yada yeterli zamanayrılmadığında dikkat çekmek için davranış bozukluklarına yönelir.
-Ebeveynlere karşı güç kazanma isteği:
-İntikam Alma İsteği: Özellikle dayak yiyensevgi verilmeyen çocuk ana-babasından intikam almakister.aşırı otoriter ve baskıcı tutum katı disiplin ana-babaya karşı öfke venefret duygularının gelişmesine ve buna paralel olarak başkaldırıcı bir bireyinoluşmasına neden olur.
-Yetersizlik: Çocuğun kendine güvensiz olmasıdavranış bozukluklarına neden olur. Anne-babanın aşırı koruyucu hoşgörülütutumu gerektiğinden fazla özen gösterilmesi fazla kontrol anlamına gelir.Sonuçta çocuk diğer kimselere aşırı bağımlı kendine güveni olmayan duygusalolarak çabuk kırılan bir kişi olur.Bu durum çocuğun kendi kendisine yetmesineolanak vermez ve davranış bozukluklarına neden olur.
DAVRANIŞ BOZUKLUĞU OLANÇOCUKLARLA OLUMLU ILIŞKI NASIL KURULUR?
1-Karşılıklı Saygı: Azarlamak bağırmak vurmaksusturmaktutarsız davranmak çocuğa saygısızlığın göstergesidir. Her ana-babaçocuklarına saygı göstermeyi öğrenmelidir. Her çocuk ayrı bir birey olarak elealınıp fikirleri sorulmalı ve fikirlerine saygı gösterilmelidir.
2-Çocuğa Zaman Ayırmak: Çocuklailgilenmek zaman ayırmak gerekir. Birlikte geçirilecek zaman nicelik değilnitelik olarak önemlidir. Birlikte çocuğun hoşlanacağı faaliyetler yapılabilir.
3-Cesaretlendirme: Çocuğun kendine güvenmesiniistiyorsa önce anne-baba çocuğa güvenmelidir. Çocuğun çabasını övmeli veyüreklendirmelidir. Cesaretlendirme çocuğun kendini değerli algılayabilmesi içinçok önemlidir.cesaretlendirme çocuğu olduğu gibi kabul edip kendi olduğuiçin değer vermedir.
4-Sevgiyi Anlatmak:Çocuğun kendini güvenlihissedebilmesi için en azından sevildiğini bilmesi ve sevmesi gerekir.
SALDIRGANLIK
Saldırganlık küçük çocuklarda normal bir tepki biçimidir.Çocuğun güvenlikmutluluk yada başka bir gereksiniminin şekil değiştirerekbaşka bir biçimde ortaya çıkmasıdır. Saldırganlığı kişisel bir yaralanmanın birbaşka şekilde sonuçlanması olarak tanımlayabiliriz. Bu yaralanma sonucundaçocuğun akranlarına vurması ısırması eşyaları fırlatması tekmelemesitükürmesi ve zarar vermeyi amaçlayan tehditler şeklinde sözelsaldırılarda bulunmasıdır.
Sürekli ve aşırı biçimde saldırgan olan çocuk sinirlianlaşılmaz eyleme hazır ve aşırı geçimsizdir. İlişkileri gergin vesürtüşmelidir. Hemen parlar ve kavgaya hazırdır. Durmadan kuralları çiğner veceza görür. Bu çocuklar cezadan etkilenmez yada kısa süreli etkilenmişgibi görünürler. Olağan anlaşmazlıkları bile bilek gücüyle çözmeye çalışırlar.Tepkileriölçüsüz ve durumla orantısızdır. Öfkesini yenemez ve hep kendini haklıçıkarmaya çalışır. Bu çocuklar evde okulda sürekli sorun yaratırlar veyetişkinlerle sürekli çatışma içindedirler. Genellikle erkek çocuklar dahasaldırgandırlar.
SALDIRGANLIĞIN NEDENLERI
1- Saldırgan davranışların ebeveynlertarafından ödüllendirilmesi. Geleneksel kültürün erkek çocuğun saldırganlığınıonaylaması(Ör: parkta iki çocuk birbirini döver. Biri daha çok dayak yerseannesinin çocuğunun kendisini savunamadığı düşüncesiyle üzülmesi)
2- Çocuğun yetişkinlerden katı cezaanlayışsızlık ve yetersiz sevgi görmesi
3- Babanın uzun süreli yokluğunda anneninsürekli çocuğun etrafında olmasıyla ortaya çıkan ortam
4- TV. Ve kitle iletişimim araçlarınınolumsuz etkisi(Kurtlar Vadisi örneği ver.)
5- Ana-baba tutumlarının olumsuzluğuçocukla aralarındaki iletişimin iyi olmaması
6- Çocuğun ana-babasından dayak yemesi
7- Beyin zarı iltihabı beyin zedelenmesigibi fizyolojik sorunlar
SALDIRGAN DAVRANIŞLARI NASIL ÖNLEYEBILIRIZ?
1- Her şeyden önce ana-baba çocuğasaldırganlık modeli olmamalıdır. (Evde dayak yiyen bir çocuk varsa kardeşinidövüyor. Kardeşi yoksa okulda en ufak bir sorunda arkadaşına vuruyor. Yadahayvanlara eziyet ediyor.) Çünkü dayak herkes için olumsuz duygular yaratır.
2- Çok fazla saldırgan davranışlara toleransgösterilmemelidir. Çocuğun istekleri bu tip davranışlar yapınca yerinegetiriliyorsa çocuk isteklerini yaptırmada araç olarak görmeye başlar. Buyolla istekleri yerine getirilmemelidir. Saldırgan davranışlarödüllendirilmemeli ve onun bu davranışının istenmeyen bir davranış olduğu hemengösterilmelidir.
3- Saldırgan davranışlar kesinlikle dayaklacezalandırılmamalıdır. Ana-babanın ilgisi sevgisi azaldığında ve fizikselcezalar uzun süre devam ettiğinde çocukta saldırgan asi sorumsuz davranışlargelişir. Saldırgan davranışlar ortaya çıktığında yetişkinler sakin davranmalıanormal duygusal tepkiler yerine ben dilini kullanmalıdır. (Böyle davrandığıniçin üzüldüm) Dayak saldırgan davranışın hemen bitiminde uygulandığı zamanonun hemen kesilmesini sağlayabilir ancak çocukta düşmanca duygulargeliştirir.
4- Çocuk gergin ve sinirliyken onunlatartışmamalı sakinleşmesini beklemeli ve daha sonra davranışı ile ilgilikonuşulmalıdır.
5- Çocuğa sosyal olgunluğuna uygun çeşitlisorumluluklar verilmeli başarabileceği kadarıyla bir çok Şeyleri başlatıpbitirmesi sağlanmalıdır. Çocuk başarma duygusunu yaşamalıdır.
6- Çocuğa bu davranışın dezavantajlarıgösterilmelidir.Saldırgan davranışları ile isteklerini elde edemeyeceğiniistediği Şeyleri kaybettiğini görmeli ve yaşamalıdır.
7- Olumlu davranışı pekiştirme: Ana-baba vediğer yetişkinler çocuğun olumlu davranışını görüp olumsuz davranışıgörmezlikten gelmelidir. Çocuk bu davranışı yapmadığında sözel olaraködüllendirilmelidir. Örn:10dk. Kavga etmeden ve bağırmadan oynadığında budavranışını sözel olarak ödüllendirme vb.
8- Çocuğun dışarıda oynamasına izin vermebu çocuğun gerilimini azaltır ve enerjisini boşaltma imkanı sağlar.
9- Saldırgan davranış diğer çocuklarıngüvenliğini ciddi bir Şekilde tehdit etmedikçe bu davranışın üstünde durmamakgerekir.
10- Kendi kendine konuşma:Çocuk oldukçadürtüsel davranıyorsa ve onun bu yönünü kontrol etmede güçlük yaşanıyorsa;çocuğa başkalarına vuracağı zaman kendi kendini engelleyici cümleler söylemesiöğretilebilir. Örn: 10 a kadar say ve ona vurma gibi.
11- Çocuk saldırgan modellerle karşı karşıyagetirilmemelidir.TV deki şiddet içeren programları seyretmesi engellenmelidir.Eğer kesinlikle engel olunamıyorsa ana-baba çocukla birlikte seyrederekşiddetin sonuçlarını tartışabilirler. Ayrıca bu şiddet filmlerinin gerçekyaşamın modeli değil kurmaca olduğu çocuğa anlatılabilir.
12- Kızgınlıktan kurtulmak için alternatiflerbulunabilir. Yumruklanabilen kil çakılabilen çiviler resim çizme boyamaçocuğun kızgınlık duygularını kontrol altına almayı sağlayabilir. Ayrıcafutbol basketbol gibi sporlar kabul gören çıkış yollarıdır.
13- Her yaş ve dönemdeçocuğun temel ihtiyaçları zamanında yerine getirilmelidir.
14- Bu çocukların özellikle baba ile daha çokbirlikte olması sağlanmalıdır.
15- Anne-babalar bu çocuklarla iletişimkurarken ben dilini kullanmalıdır. Örn: Böyle kavga ettiğin zaman rahatsızoluyorum üzülüyorum gibi. Kişiler duygu düşünce ve ihtiyaçlarını davranışanında dile getirmelidir.
ÇALMA
Çalma kendine açıkça ait olmayan bir eşyayı izinsiz olarakalıp ona sahip olmasıdır. Çalma davranışı çocuğun içinde bulunduğu gelişimdönemine göre farklı yorumlanmaktadır.
Örn; 2 yaşındaki bir çocukta sahip olma kavramı gelişmediği için herşeyin kendisinin olduğunu düşünür. Senin benim onun kavramlarını ayırtedemez. Çocuk zamanla kendisinin olanla olmayanı ayırt etmeye başlar
amabencil tutumu uzun süre devam eder. 3-4 yaşlarında çocuk sormadan bir şeyin alınmayacağınıbilir ama karşı koyamaz. İlkokulun 1.-2. sınıflarında çocukların birbirlerininrenkli kalem silgi vb. eşyalarında gözü kalır. Bu yaşlardaki çocuklarındiğerlerinin eşyalarını alma davranışları çalma olarak kabul edilmez.
Okul çağlarında görülen ve sık tekrarlayan çalmalarüzerinde önemle durmak gerekir. 10 yaşından sonra sürekli olarak devam ederse bu çocukta ciddi bir duygusal bozukluğun göstergesidir ve profesyonelyardım almak gerekir.
NEDENLERI
1- Çocuğa yeterli harçlık verilmemesi: Çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanmaması
2- Çocuğun hayatında önemli bir yoksunluk: Böylece çalma sembolik olarak ana-babanın sevgi ilgi eksikliğininyerini tutar. Sevilmediğini düşünen çocuk ilgi çekmek için çalabilir. Bazenana- baba kaybından sonrada ortaya çıkabilir. Genellikle çalma davranışıgösteren çocukların alkolik veya suçlu ana-babalar tarafındanyetiştirildiği ve ihmal edildiği belirlenmiştir.
3- Çocukta mülkiyet fikrinin gelişmemiş olması:
4- İntikam alma isteği: Örn; başarılı bir çocukla kıyaslanan birçocuk ondan intikam almak için eşyalarını alabilir. Çocuk otoriter ana-babayada öğretmenden intikam almak için de çalabilir.
5- Ana-babanın çocuğun yaptığı bu davranıştan bilinç altı haz alması: Çocuk bunu hisseder ve çalmaya devam eder.
6-Çocuk özdeşleşmek için kendine kötü örnek seçmiş olabilir: Çocuk bir grubun onayını almak için yapabilir.Amaç çalmak değilbaşkalarını yaranmaktır.
7-Özgüvenini artırmak için: Bazı çocuklarkendi güçlerini erkekliklerini kanıtlamak için yaparlar.
8-Çocuğun anne-baba ile hesaplaşmasının bir yolu olabilir:
9-Depresyon yeni doğan kardeşe duyulankıskançlık veya öfkenin çocukta yarattığı stresin göstergesi olabilir. Örn;eşine kızan bir annenin çocuğa bağırması vb.
NASILÖNLENİR?
1- Değerleri Öğretmek: Çocuğa dürüstlükve başkalarının mülküne önem verme öğretilmelidir. Anne-baba bu konuda çocuğaörnek olmalıdır.
2- Örnek Oluşturma: Önce anne-baba çocuğa örnekolmalıdır. Başkasına ait eşyalar alınmamalı bulunmuş eşyalar geri götürülmelidiğer insanlar kandırılmamalıdır.
3- İletişimi Güçlendirmek:Eğer evde çocukyakın ilişkiden yoksunsa yeterli zaman ayrılmıyorsa aile bireyleri arasındakiilişki güçlendirilmelidir.
4- Çocuğa belirli bir miktarda harçlık verilmelidir. Çocuğun gereksinimlerini karşılayabilecek belirli bir harçlık mutlakaverilmelidir.Çocuk ihtiyacı olduğunda tekrar alabileceğini bilmelidir.
5- Mülkiyet hakları: Çocuğa ihtiyacı olduğunda kendisine ait olmayan bir eşyayı nasıl ödünç alabileceği ve bunu nasıl gerivereceği öğretilmelidir.
6- Etrafta bozuk para gibi cezbedici eşyalarbırakılmamalıdır.
7- Çocuğun kendisine ait eşyalarıolmalıdır.Çocuğun en azından bir kaç eşyası olmalıdır.Anne-baba çocuğuneşyalarını kullanacağı zaman ondan izin almalıdır.
ANA-BABA TUTUMLARI
Çocuklarda görülen davranış bozuklukları arasındaana-babaları en çok endişelendiren çalmadır. Çünkü bu davranışı tipik suçludavranışı olarak görürler ve korku duyarlar. Ana-babalar genellikle şutepkileri gösterirler.
- Çocuğu cezalandırma dayak
- Polisle korkutma
- Çözüme yönelik bir şey yapmama.
NASIL DAVRANILIR?
1-Aşırı tepki göstermemek gerekir.Kesinlikle fiziksel ceza verilmemelidir. Ana-baba bağırıp çağırmadan olayıonaylamadığını göstermelidir
2-Çocuğu kötü olarak damgalamamak gerekir. Çocuğun sadece o andaki yaptığı davranış eleştirilmelidir.
3- Çocuğun aldığı eşyayı geri vermesi sağlanmalıdır. Çocuk aldığı eşyayı kendisi özür dileyerek geri vermelidir. Eğer eşyakırılmış yada bozulmuşsa yenisi alınmalı ve parası çocuğun harçlığındanödetilmelidir. Çocuğun harçlığı tamamen kesilmemelidir.
4- Çocukla konuşarak sorun çözme yöntemi denenebilir.Çocuktan bu durumu net bir Şekilde tanımlaması istenir.Ör;"eşyayı alırken aklından neler geçiyordu?" Diye sorabilirsiniz.
5- Çocuğunuzun hatalı davranışı iş yaparak ödemesini sağlayın."Ali arkadaşının kalemini almana çok üzüldüm. Kuralı biliyorsun.Yalnızca sana ait eşyalara sahip olabilirsin. Şimdi arkadaşına kalemini gerivereceksin. Kuralı bozduğun için bazı işler yapmanı istiyorum. Balkonuyıkayacaksın" Eğer çocuk yapmak istemezse o zaman sinirlenmeden"ya söylediklerimi yaparsın ya da istediklerini yapma hakkını kaybedersin"diyebilirsiniz.
6- Şüphelenilen durumlarda çocukla konuşmak gerekir."Benim cüzdanımdan para alıp almadığından emin değilim fakatsana çok gerektiği için aldıysan ve eğer geri verirsen seninle gurur duyacağım.Benim seninle gurur duymamdan daha önemlisi senin kendinle gururduyman."Şeklinde bir konuşma aldığı eşyayı geri vermesini sağlayabilir.
YALAN
Günlük yaşamımızda hemen hemen hepimiz yalana başvururuz.Örn; arkadaşımıza "bugün seninle olmayı canım istemiyor" yerine"işim var" deriz. Çünkü gerçeği söylersek onu inciteceğimizdenkorkarız. Yalan herkesçe ayıplanan bir davranıştır. Genellikle kendi yalanımızıgerekli diğer insanların söylediği yalanı büyük yalan olarak görürüz.
Başkalarını bilerek aldatmak amacıyla söylenen yalanlargerçek yalanlardır. Aslında çocukların yalanları yetişkinlerin yalanlarınınyanında masum kalır. Çünkü; onların yalanları aldatma amacı gütmez. Çocukgerçeği iyi değerlendiremediği için gördüklerini çarpıtarak anlatır veuydurur. Kimi ana-baba çocuğun olmamış şeyleri olmuş gibi anlatmasını yalansayar. Bunları dinlemek ve olduğu gibi kabul etmek yerine çocuğu suçlar. 3-5yaş çocuğunun hayal dünyası çok geniş olduğu için inanılmaz öyküler anlatırlarve bu dönemde yalan ile yalan olmayanı ayırt edemezler.
1- Hayali Yalanlar: Küçük çocuklar gerçeği iyideğerlendiremedikleri için uydururlar. Yetişkinler bunları yalan olarak görür.
2-Taklit Yalanlar: Çocuklar ana-babayı örnek alır.Ana-babanın yalanına tanık olan çocuk yalan söylemeyi öğrenir. Örn; doktoragidiyoruz diye gezmeye giden anne-baba çocuğun yalan söylemesine zeminhazırlar.
3-Sosyal Yalanlar: Bunlar en yaygın olanyalanlardır. Bir yere gideceğimiz zaman gitmek istemiyorsak "hastayım" deriz.
4-Savunma Yalanları: Çocuk kendini korumakiçin yalan söyler.Çocuk sık sık eleştiriliyorsa sert tepki gösteriliyorsamükemmelliğe zorlanıyorsa çocuk yalana başvurabilir. Çocuk doğru söylediğinde"yalan söylüyorsun" diye suçlanan çocukta bu yalanların alışkanlıkhaline gelmesine neden olur.
5-Yüceltilmiş Yalanlar:başkalarınınhayranlığını kazanmak için söylenen yalanlardır.
Bazen de çocuklar bir özlemini dile getirmek için yalan söyler. Örn;babasız bir çocuğun "babam var" demesi gibi. Normal yollardan takdir edilmeyen çocuk yalana başvuracaktır. "Annem öldü"diyen bir çocuk kardeş doğumu ile birlikte ilgisiz kaldığı için böylesöylemektedir.
NASIL ÖNLENIR?
1- Yetişkinler örnek olmalıdır.Eğer anne-bababaşkalarına yalan söyleyecek olursa çocuğun dürüstlüğün önemini anlaması çokgüç olacaktır.Çocuklar hangi yaşta olursa olsun yaşına uygun bir dille doğruyusöylemek gerekir.
2- Aşırı tepki göstermemek gerekir. Yumuşakve hoşgörülü olmalı ve cezadan kaçınmalıdır.aşırı tepki göstermek çocuğunsizin öfkenizden korunmak için yalan söylemeye devam etmesine yol açar.
3- Çocuklardan başaramayacakları şeyler beklememelidir.
4- Fazla baskıdan kaçınmalı ve koyduğumuzkurallarla çocuğun yaşamını fazla sınırlamamalıyız.
5- Çocuğu yetişkinler araç olarak kullanmamalıdır.Örn; anne yada babanın çocuğa yalan söyletmesi. Annenin "buyaptığımızı baban duymasın" demesi.
6- Gizli polis gibi çocuğu sorgulamamalı:Ör; "Doğru söylersen ceza vermeyeceğim" dedikten sonraçocuk doğruyu söyleyince"biliyordum" diyerek tepki vermek yada dayakçocukta yalanı pekiştirir.Çünkü çocuk doğruyu söyleyince olumsuzluklakarşılaşmaktadır.
7-Çocuğun diğer çocuklarla kıyaslanmaması gerekir.
8-Ana-baba-çocuk iletişiminin olumlu olması gerekir. Çocuk istek sıkıntı kaygı ve endişelerini bizimle konuşabilmelidir.Çocuğu dinlemek ve çözüm yollarını kendisinin bulmasına yardımcı olmak gerekir.
9-Yalan söylediği için çocuğu suçlamamak gerekir."Yalancı" etiketi yapıştırılmış olan bir çocuk bu etiketingereklerini yerine getirecektir çünkü yaptığı işin kendini yansıttığınainanır. Bu davranışı onaylamasak bileÇocuğumuzun kişiliğini bu davranıştanayrı tutmak gerekir.Salt kendisi olduğu için onu sevdiğinizi çocuğunuzunanlamasına yardımcı olun.
10-Doğrudan emin olmak için kontrol edin. Çocuğa "ödevin bittimi" diye sormak yerine"ödevini görmek istiyorum" deyin.Bu davranış hem kontroledileceği için ödevini düzgün yapmasını sağlar hem de sonucundan çekindiği içinyalan söylemez.
ALT ISLATMA
Genellikle çocuklar mesane kontrolügerçekleşinceye kadar yani ortalama olarak 2-3 yaşlarına kadar gecelerialtlarını ıslatırlar. Gündüz kontrol 2 yaş dolaylarında gece kontrol ise35-4.5 yaş arasında kazanılır. Çocukların hemen hepsinin idrar ve dışkıkontrolünü kazandıkları 4 yaşından sonra hala alt ıslatmanın devam etmesi" enuresis" adını alır.
Enuresis en sık görülen davranış bozukluğudur. İkibiçimde görülebilir.
Bunlardan ilki birincil enuresis dir ki bu sinirkas kontrolünün gelişmesindeki gecikmeden kaynaklanabilir ve doğumdanbaşlayarak süre gelir. bu gecikme anne babanın düzensiz ya da yetersiz tuvaleteğitiminin bir sonucu olarak da oluşabilir.Birincil enuresis zamanla kaybolurve yavaş gelişen bu çocuklar tuvalet kontrolünde arkadaşlarının seviyesineulaşırlar. Birincil enuresis yatak ıslatma sorununun yaklaşık %75-80 inioluşturur. Geri kalan enuresis %25-30 oranındaki enuresis ikincil enuresisadını alır. Bu tür alt ıslatma olayında tuvalet kontrolü oluştuktan sonra birgerileme söz konusudur.
ikincil enuresis tipik olarak yeni bir kardeşin doğumuya da yeni bir eve taşınma gibi bazı ruhsal gerginlik durumlarında ortayaçıkar. Bu etkenler çocuğun bir süre için daha olgunlaşmamış davranışbiçimlerine dönmesine neden olur. Bazı uzmanlara göre özellikle bu gerilemetürü çocuğun annesine olan öfkesinin sembolik bir ifadesi olarakyorumlanabilir.
Enuresis sosyo-ekonomik düzeyi düşük olan aileiçinde yeterli duygusal etkileşimden yoksun nörotik ve uyumsuz çocuklarda dahasık rastlanır. Çeşitli ruhsal etkenler enuresisin oluşumunda başlıca nedenolarak sayılabilir. yaptığımız incelemeler alt ıslatma sorunuyla çocuğunduygusal dünyası arasında yakın bir ilişkinin olduğunu ortaya koymaktadır.Aşırı sevgi ve hoşgörü yetersiz ilgi kıskançlık gibi nedenlerden kaynaklananbu gerileme (regression) davranışı tırnak yeme parmak emme gibi birtakımbaşka gerileme davranışlarıyla bebeksi hareketleri ya da konuşmaları daberaberinde getirebilmektedir. Çocuğun duygusal dünyasını büyük ölçüdeetkileyen ev ortamı alt ıslatma konusunda büyük rol oynamaktadır.