Ladikli Ahmed Ağa Kimdir ? 1888 yılında Konya’nın Sarayönü ilçesine bağlı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Konya velîlerinden Ladikli Hacı Ahmed Ağa (1888-1969) Konya'ya bağlı Ladik kasabasında doğdu. Babasının adı Mehmet ![]() Gayet cömert ![]() ![]() ![]() Ümmi olmasına rağmen ![]() ![]() ![]() Kendisini Hakk’ın rızasına ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Manevi bir yolla kendisine Hüdâî adı verildi: Ol Mevla’m koymuştur Hüdâî adım Melekler ederler gökte feryadım Mevla’mın aşkından almışım tadım Yansa da ayrılmaz haktan Hüdâî Ladikli Ahamet Ağa ![]() ![]() ![]() Askerliği 26 sene askerlik yapan bir İstiklal Savaşı gazisidir. Kanal Harekâtı'nda İngilizlere karşı savaşırken ![]() ![]() ![]() Askerlik Sonrası Vatanın kurtuluşundan sonra askerden bir gazi olarak memleketi Lâdik’e döndü. Vefatına kadar burada örnek bir şahsiyet olarak yaşadı. Hayvancılık ve tarımla geçimini sağladı. Zamanının çoğunu odasına gelen misafirleriyle sohbet ederek geçirdi. İnsanları iyiliğe ve hayra davet etti. Sohbetine katılan hiç kimseyi eli ve gönlü boş çevirmedi. Boş kaldığı zamanlarda dağlarda çobanlık yaptı. Tarla ve bahçelerini ekip biçmekle meşgul oldu. 8 Haziran 1969 tarihinde vefat etti. Kabri ![]() HAKKINDA YAZILANLAR Ladikli Hacı Ahmet Ağa Hüseyin Öztürk Vakit 15.03.2006 O bir Allah dostu… Adını duyan ![]() ![]() Allah dostu Ladikli Hacı Ahmet Ağa ile ilgili en uzun malumatı Denizli’de Ömer Lütfi Tekinkaya’dan almıştım. Konya’ya gittiğimde bana mihmandarlık yapan dostum bir diğer dostum Ömer beyin; “Cuma Namazını Ladikli Ahmet Ağa’nın memleketinde kılalım mı” teklifini havada kaptım. Ladik kasabası ![]() Ladikli Ahmet Ağa’nın yaşadıkları ve kerametleri anlatılmakla bitecek gibi değil. O yüzden bu sefer kısa bir bilgi verip ![]() Ladik’te Allah dostu ile ilgili bilgi ararken ![]() Türkiye’nin gavurunu ![]() ![]() ![]() ![]() Konya’nın ileri gelenlerinden ve kanaat önderlerinden ![]() ![]() Ladikli Ahmet Ağa hakkında kısa bir bilgi vermek üzere Tahir Büyükkörükçü hocamızdan alıntı yapmayı daha uygun buldum. Tahir hocamdan aktaran da oğlu Abdurrahman Büyükkörükçü’dür. Ladikli Ahmet Ağa ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yıllarca Batı cephelerinde koşturan üstada ![]() ![]() ![]() Üstad Ahmet Ağa ![]() ![]() “Valla gardaşım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra Ladik’te geçen nurlu nice yıllar. Kalıbıyla halkın içinde ![]() ![]() ![]() ![]() -“Ne olur Ahmet Ağa ![]() Ve öyle bir mendil sallar ki ![]() Gayb Aleminin Askerleri Ve Ladikli Ahmet Ağa Hakan Yılmaz Çebi Gayb; göz önünde olmayan; alamet ve emmare ile bilinemeyen ![]() ![]() ![]() Bu çarıklı erkanı harbin kurucusu ve baş kumandanı Hz. HIZIR Alehisselamdır. ‘’HIZIR GİBİ YETİŞMEK’’ deyimi halk kültürümüzde önemli bir deyimdir. Çok sıkıntılı bir zamanımızda geliveren ![]() Deyimin aslı ise tabi yine Hz. Hızır’ın misyonuna-vazifesine dayanıyor… ESRAR İLMİNİN BAŞKUMANDANI HZ. HIZIR Biz Hz. Hızır’ı Kuran’daki ayetlerden tanıyoruz. Bu ilmin sırrı da çilingiri de KEHF SURESİ’nde. 60 ve 82. ayetlerde (KEHF SURESİ) anlatılan Hz. Musa ve HIZIR arasında geçen seyahat esnasında yaşananlar bu ilmi - İLM-İ LEDUN ![]() ![]() Yaşananlar bu ilmi; yaşatan ( HZ. HIZIR) bu ilmin adamlarının vazifesini ve maiyetini bizlere açıklamaya kafidir. LEDUN İLMİ – SU – GİBİ AKAR GÖNÜLE… Bu ilmin lütfedildiği kişiler MURAD’lardır. Yani bir irşad edicinin talebesi olmakla bu ilim elde edilemez. Alim olmak ![]() MÜRİT Allah’ı arayan ve bulan kişidir. MURAD ise Cenabı Mevla’nın bulduğu-seçtiği. Mürit iradesine bağlı olarak gevşek davranabilir ![]() ![]() ![]() Bu suyu içtikten sonra gelenin rüyada mı yaşadığınız hayatta mı olduğunu analiz etmeniz ne kadar zamanınızı alıyorsa; içtiğiniz suyun su mu başka bir şey mi somut mu soyut mu olduğunu da anlamanız o kadar vaktinizi alacaktır. Ancak susuzluktan çatladığınız bir anda suya kandığınızı bilmeniz işin bu maiyetini daha fazla kurcalamanıza gerek olmadığını cevaplamanıza yetecektir. Size yedirilen şeyle bu ilim verilecekse; bu yiyecek bazen en bilinen meyve hatta markalı bir çubuk kraker ![]() Sonrası… Sonrası istidadınıza ![]() Ancak ikram bir kere yağmaya başlamışlar için ziyaretler belli bir süreden sonra sıklaşmaya başlayacaktır. Taki; 300’ler 70’ler 40’lar 7’ler ![]() ![]() ![]() Ancak bu yolun yolcusu olmak bile en yüce payedir. Bu yolun yolcusunun gözünde dünya hayatının makamları üç-beş yaşındaki çocukların oyuncaklarıyla oynarken kendilerine verdikleri payeler gibi ‘’komik ve çocukça’’ kalmaktadır ki işin aslı da budur!!! Hz. HIZIR ÜNİVERSİTESİ Kendiside Hz. Hızır’ın TALEBELERİNDEN OLAN Bediüzzaman Said Nursi - hatta bir defasında ellerinde kelepçe olduğu halde Ladik’e tayyi mekan yaparak Ahmet Ağa’ya Hz. Hızır’a çok sıkıntı çektiğini iletmesini söylemiş daha sonra sabretmesi söylenmesi üzerine çıkardığı kelepçelerini bizzat yeniden bileklerine takarak geri dönmüştür- Hızır Aleyhisselam ve ondan ders alanlar için güzel bir izahı vardır. -Hızır Aleyhisselam hayatta mıdır? Eğer hayattaysa niye bazı alimler hayatta olduğunu kabul etmiyorlar? Sorusuna şu cevabı veriyor. -Hayatın 5 MERTEBESİ vardır ve her mertebenin farklı şarları bulunmaktadır. Birinci mertebesi ![]() ![]() ![]() İkinci mertebe Hazreti Hızır ve İlyas Aleyhisselam’ın hayatlarıdır ki bir derece serbesttir. Yani bir vakitte pek çok yerlerde bulunabilirler. Bizim gibi beşeriyet levazımatıyla daimi mukayyet değillerdir. Bazen istedikleri vakit bizim gibi yerler ![]() Tevatür derecesinde ehl-i şuhud ve keşif olan evliyanın ![]() ![]() ![]() HAVASSIN TEKNOLOJİSİ… Havassın teknolojisi ESMAYI İLAHİYE’ye bağlı sırlar!.. Onlar kendilerine verilen ![]() ![]() ![]() O muazzam görünmeyen mücerret teknolojiden geriye sadece avam olan bizlere kalan miras sadece şu üçüdür: ŞECERE (SOYAĞACI)- HIRKA-MÜHÜR!!! Lakin Ladikli Ahmet Ağa vefat ettikten sonra oğlu Zekeriya’ya gelen GAYB ALEMİNİN ÜÇ ATLISI da bu görünür mirası istiyorlar kendilerinden. Zira Zekeriya daha işin başında hikmeti anlayamamış mirastan olmuştur. Ehhh bunların da artık ehline verilmesi gerekiyordur… Yani bayrak teslimi gibi bir ritüel var ortada.. HAVASSIN TOPLANMA YERLERİ Kutsi gecelerde MEKKE-MEDİNE-KUDÜS-SEMERKANT-BUHARA-ŞAM-ROMA VE İSTANBUL’DAKİ muhtelif yerler buluşma noktalarıdır Kİ –aynı zamanda- dünya hayatında tarihten bu yana azami ehemmiyete sahip yukarıdaki 8 şehrin 4’ünün Cennet’te bu mekana yakışır tezahürlerinin olduğu ifade edilir. Ancak tabiri uygunsa bir de içtima merkezleri vardır bu Uluların. MEKKE-İ MÜKERREME’DEKİ ZEMZEM SUYU’NUN BAŞI BERAT GECELERİNDE TOPLANMA YERİDİR DENİR… Nitekim Ladikli Ahmet Ağamız da bir Berat gecesi evinde toplanan misafirlerinin ‘’Eee Ahmet Ağa bugün nereye gideceksiniz sorusu üzerine; Bu gece Mekke-i Mükerreme’de bir toplantı olacak. Harem-i Şerif’te Zemzem kuyusunun başında Her sene bu gece Zemzem kuyusunun suyu coşar kabarır ![]() ![]() ![]() HAVAS MÜCADELESİNİN YETKİ SINIRI Avamdan zaman zaman çok kişi sormuştur. Cenabı Allah’ın kudretinden nüveler taşıyan bu seçkinler o halde niye nükleer başlıklı füzeleri kilitlemiyor ![]() ![]() ![]() Dilerseniz safça ifade edilen bu durumu da bu tarz bir sorularla karşılaşan Ladikli Ahmet Ağa’nın verdiği cevapla açıklayalım: Şahıs soruyor: ‘’Hacı Baba ne olacak bu dünyanın hali? Nasıl düzelir ?..’ Evlat dedi şöyle sakin sakin ![]() ‘’Eğer müsaade etseler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim yetki ve izin meselesi bu. Milyonlarca adamı kendisini korumaları için besleyen FİRAVUN’u bir üfürüklük canı olan sivrisinekle telef eden Cenab’ı Allah; dilese bütün insanlığı secde vaziyetinde toplamaz mı?.. Toplar elbet! Lakin müddet ve imtihan meselesi… HAVAS VE ASKERİ HİZMET Tüm havas adamlarında olduğu gibi Peygamber Ocağı olarak görülen orduya karşı özel bir ihtimam ve sevgi vardır. Sırf bizim milli tarihimiz ve bu milli tarihimizdeki yakın tarihte bile binlerce gayb adamının yardımı vardır ordumuz neferlerine. Bırakınız Kıbrıs harbini Güneydoğu Anadolu’daki terör belasında dahi bu mikyasta bir çok olay yaşamışızdır. Halen daha nöbette uyuyan bir çok asker gerekirse tokatlanarak uyandırılır. Hatta hastalanıp devriyeye çıkamayan bir çok komutanın gece devriye de görüldüğü çok olmuştur. Ladikli Ahmet Ağa’da da azami bir ordu ve asker sevgisi vardır. Bu yüzden dışarıdan kendisini ziyarete gelenlerin ve istişare edenlerin çoğu asker. Zira yukarıda da değindiğimiz gibi o Türk Ordusunun çarıklı erkanı harbindendir. Bu yüzden adı çevresinde ‘’GAYB RİCALİNİN ASKERİYE KOLUNDA GÖREVLİ’’ şeklinde çıkmıştır. Mesela Albay Necmi Sami Bey Ladikli Ahmet Ağa’nın en sevdiği dostudur. O her an göreve hazır diplomat bir asker gibi Küba –Amerika arasında Küba’ya konuşlandırılan Rus füzelerinin Amerikan casus uyduları tarafından tesbit edilmesi üzerine 3. Dünya savaşını engellemek için Cezayir dağlarında toplantıya tayyi mekan yaparken; bir gün aldığı emrin pusula kağıdını dostlarına gösterdikten sonra LADİK’TEN WAŞİNGTON’A ‘’4 DAKİKA’’ DA GİDECEK KADAR HIZLI GÖREV ADAMIDIR. ASKERİ İSTİHBARATA HAİNLİK EDEN YANAR… Bir Ziyaretçisine Hacı Ahmed Ağa Anlatmışlardı: “Edirne’de askerlik yapan bir Türk Çavuşu ![]() ![]() ![]() ![]() Bulgar Subayları planları alıp Kumandanlarına teslim etmek üzere merdivenlerden çıkarlarken bir anda arkalarından yetişerek birine ben birine arkadaşım tepelerine vurduk. İkisi de merdivenlerden aşağı yuvarlandılar. Hemen ceplerinden planları alarak yerlerimize döndük. Sıra Çavuş’a geldi; Vatan haini olduğundan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KORE HARBİ VE YARILAN KUŞATMA Kore harbinin olduğu devre ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sabahleyin bir radyo getirdiler ![]() ![]() ![]() AHMET AĞA VE PİLOT TEĞMEN… “Bir gün ![]() ![]() ![]() -Ahmed ![]() ![]() Hemen geldim ![]() ![]() -Ne yapıyorsun delikanlı?.. dedim. O da durumunu anlattı. Ben dedim ki: -Oğlum sen uçağı çalıştır ![]() Şaşırmış bir halde: -Nasıl yardım edeceksin? dedi. -Sen çalıştır. ben uçağı kaldırayım.! dedim. -Hacı Baba kaç tonluk dört motorlu bir uçak. Nasıl kaldıracaksın..? dedi. -Yavrum! Sen çalıştır bakalım.! dedim. -Neyse çalıştırayım bakalım.. dedi ve uçağı çalıştırdı. Allah’ın izniyle: -Bismillah.. Ya Allah..! deyip yardım edip uçağı kaldırdık ve uçup gitti.” Pilot der ki: “Hacı Baba uçağı kaldırıpta ![]() -Eyvah ![]() Bir müddet sonra ![]() Ben yine; -Eyvah ![]() Mensup olduğum karargaha varıp durumu ve başımdan geçenleri kumandanıma anlattım. Kumandanım bana; -Maneviyat adamlarından biri sana yardım etmiş..! dedi.” Pilot Teğmen bu maneviyat adamları nerede bulunur acaba ![]() ![]() Konya’ya gelip Hacı Ahmed Ağa’yı soruşturuyor ![]() ![]() ![]() -Hah.. işte bu amca..! deyip ![]() Hacı Ahmed Ağa.: -Oğlum benzetmiş olabilirsin.. diye gizlenmeye çalışırsa da. Pilot.: -Hayır yanılmıyorum ![]() Beraberce camiye gidip geldikten sonra ![]() Genelde bedenen Ladik’in dışına çıkmayan bu zatı muhterem ![]() ![]() En iyisi daha fazla bu meselede kelam etmek yerine gelin siz Araştırmacı-Yazar Mustafa Özdamar’ın kaleme aldığı Kırk Kandil yayınlarından çıkan ‘’LADİKLİ AHMET AĞA’’ kitabını okuyunuz. Eminim benim söylemek istediklerimden daha iyisini kalbiniz size yorumlayacaktır. Hele birde meselenin fevki üzerine ruhi zekanızda çalışmaya başlamışsa belki hayatınızın bir yerlerinde Hz. Hızır’la veya Hızır ordusundan birileriyle karşılaştığınızı hatırlayacaksınızdır. KALBİNİ AYNA YAPANLARIN İSE ARAMASINA GEREK YOK! BİR KAŞ AYNASI BİLE GÜNEŞİ İÇİNE ALMIYOR MU?.. Sözün yine onun gönlüne sığdıramadığı halini şiirle anlattığı mısralardan sadece şu ikisiyle kemale taşıyıp ‘’Hz. Noktayı’’ koyalım yerine. |
|
Sosyal Bağlantılar