ATATÜRK’ÜN ÇOCUKLUĞU - 1 Mustafa ![]() ![]() Ertesi sabah sabahın erken saatlerinde dayısı Mustafa’ya çiftliğin her tarafını gezdirip gösterdi. Öğle vaktine doğru bakla tarlasına gittiler. Tarlanın kenarına geldiklerinde dayısı parmağı ile tarlasındaki tohumları yemekte olan kargaları işaret ederek: “ Bak Mustafa ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mustafa ile dayısının geldiklerini gören kargalar uçup gittiler. Daha sonra dinlenmek için bir ağacın altına otururlarken Mustafa ![]() ![]() ![]() Dayısı: “ Yerler Mustafa’m yerler. Bunlar sahipsiz bir tarla görmesinler. Onu ![]() ![]() “ Aynen dediğin gibi oluyor Mustafa. Çiftlikte yapılacak bir sürü iş varken ![]() ![]() ![]() “ Demek ki burada bekçilik yapmak işleriniz için büyük engel teşkil ediyor ![]() “ Hay ![]() ![]() Ertesi sabah erkenden yengesinin hazırladığı börekleri bir torbaya koyan Mustafa kız kardeşi Makbule ile birlikte dayısının bakla tarlasına geldi. Gelir gelmez de ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “ Ne diyebilirim ki Mustafa abi. Sen yapmamız gerekeni tam olarak anlattın. Burada bana düşen görev anlattıklarını eksiksiz olarak uygulamamdır. “ “ Aferin sana Makbule. Senin gibi söz dinleyen ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mustafa’nın kendi buluşu olan yöntem başarılı oldu. Akşamüstü hava kararmaya başladığında kargalar geceyi geçirmek için konaklama yerlerine giderlerken aç ve yorgundular. Çiftlikte yenen akşam yemeğinden sonra Makbule ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Not: Bu hikâyenin İngilizce versiyonu Atatürk's Childhood dünyanın en büyük sitelerinden İngiliz sitesi British Council'de 09-01-2007 tarihinde çıktığına dair siteden e-mail alıp siteye girdiğimde gözyaşlarımı tutamamıştım. Siteye İngilizcesini ben göndermiştim. Her gün dünyanın pek çok ülkesinden yüzlerce hikayenin geldiği ve büyük çoğunluğunun sitede yayınlanma şansı bulamadığı bir durumda Atatürk'ün Çocukluğu'na ait bu yazı tam 3 yıla yakın bir süredir orada ve en çok okunuyor. Bunu çeşitli Türk site ve forumlarındaki okurların ziyaretlerine borçluyuz. Hepinize en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Hoşça kalın. Ataturk's childhood - stories - central - British Council - LearnEnglish archive - stories - central - British Council ATATÜRK’ÜN ÇOCUKLUĞU - 2 Mustafa’nın kız kardeşi Makbule rahatsızlandığı için çiftlikte kalmıştı. Bugün Mustafa tek başına bakla tarlasında bekçilik yapacaktı. Şu karga kovalama işinin pek bir zorluğu kalmamıştı. Bakla tarlasına gelmeye başladığı ilk günlerde kargalar Mustafa’nın ne derece zorlu bir rakip olduğunu anlamışlar ve onun uyguladığı yöntemi müthiş bir mücadele örneği göstermelerine karşın boşa çıkaramamışlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aradan iki saat geçmişti. Mustafa ilerdeki tarlaların arasındaki patika yoldan yaşlı bir adamın geldiğini gördü. Yaşlı adamın yanında bir kuzu vardı. Onun gelip tarlanın kenarındaki bir ağacın altına oturmasını fırsat bilen Mustafa yerinden kalktı ![]() ![]() Yaşlı adam: “ Yolcuyum ben evlat ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yaşlı adam konuşurken Mustafa oturmuş ve anlattıklarını ilgiyle dinlemişti. Şimdi söz hakkı Mustafa’nındı: “ Dede ![]() Mustafa’ nın coşku dolu konuşması yaşlı adamı şaşırtmıştı. On yaşlarındaki bir çocuğun bu derece bilgili ve kültürlü olması ![]() ![]() ![]() Yaşlı adam düşüncelerinden sıyrılınca ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mustafa: “ Bundan sonra Namık Kemal’in şiirlerini daha bir önem vererek okuyacağıma söz veriyorum. Dede ![]() “ Mutluluk yaşamsal bir gerçektir yani yaşamda mutluluk vardır ve her insanın mutluluğu ayrıdır. Hakkın olan mutluluğu başkalarının mutluluğuna gölge düşürmeden istemek sana kalmıştır. Mutlu olmak için büyük şeyler istemek gerekmez. İnsan isterse bir kelebeğin uçuşunu görüp mutlu olabilir. Her neyse Mustafa yavaş yavaş kalkayım. Hava kararmadan kasabaya varmalıyım. Anlattıklarımın sana bir parça faydası olduysa ne mutlu bana. İyi günler dilerim. “ Mustafa: “ Ne demek dede ![]() ATATÜRK’ÜN ÇOCUKLUĞU – 3 Bir akşam yemeği sonrasında çiftlikteki odada oturulmuş ve gündelik olaylar konuşuluyordu. Hüseyin Ağa: “ Yarın erkenden elma bahçesini çapalayıp ![]() ![]() Hüseyin Ağa’nın karısı: “ Efendi ![]() Hüseyin Ağa: “ Öyle de bugün akşamüstü baktım dolapta yoktu. Belki dedim sağa sola bırakmışlardır. Aradım ![]() Hüseyin Ağa’nın çocukları ![]() ![]() ![]() Karısı: “ Hayır Efendi ![]() Hüseyin Ağa: “ Desene çapa sır olup uçtu. “ Mustafa fikrini söylemek ihtiyacını hissetmişti: “ Dayıcığım ![]() Mustafa’nın sorusu odada bulunanların üzerinde soğuk duş etkisi yaptı. Gözler Mustafa’dan yana döndü. Hüseyin Ağa: “ Ne hırsızı? “ diyebildi. Mustafa: “ Bir hırsız gelmiştir ![]() Hüseyin Ağa: “ İki gündür ben ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “ Dayıcığım ![]() ![]() “ Pes be Mustafa ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “ Mustafa’nın dediklerine katılıyorum. O ![]() Hüseyin Ağa gece yarısına kadar çiftliğin avlusunda nöbet tuttu. Daha sonra nöbeti Mustafa devraldı. Mustafa avluyu en iyi görebileceği yer olan çiftlik evinin birinci kat merdiveninin orta sırasına oturdu. Alet dolabının bulunduğu kulübe yan taraftaydı. Eğer hırsız gelirse önünden geçecek ve onu rahatça görecekti. Aradan bir saat geçmişti ki ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mustafa kızgın bir şekilde yerinden kalktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mustafa ertesi gün öğle vakitleri adamın evine gitti. Kapıyı dokuz yaşındaki Ahmet açtı. Mustafa: “ Vay Ahmet ![]() ![]() Ahmet: “ Hoş geldin ![]() ![]() Mustafa: “ Ayşe nerede? Neden buraya gelmiyor? “ Ahmet: “ Mustafa abi ![]() ![]() “ Yengeciğim iyileşince birbirimize sarılırız. Yine eskisi gibi güzel günlerimiz olacak. Bundan sonra daha fazla evinize geleceğim. Yanlış bir hareketiniz hastalığınızın artmasına yol açabilir. Bunun için size sarılmadım. “ Hasta kadın zorlukla konuştu: “ Olur Mustafa. Dediğin gibi olsun. Ben de en kısa zamanda iyileşmeye bakarım. “ Daha sonra çiftliğe dönen Mustafa olanlardan kimseye söz etmedi. Yeni gelen ilaçları içen kadın on beş gün içinde iyileşti. Adam başkasının tarlasında çalışarak kazandığı parayla çapayı ve küreği rehinden kurtardı. Bir gece yarısı son defa çiftliğe girerek çapayla küreği yerine bıraktı. Son sözü Mustafa söyledi: “ Akıl ve mantık çizgisinden ayrılmayan insan olmanın bilincine varır. İnsan iradesini kullanarak gerçekleri görür. Yanlışta bile olsan doğru gözünün önündedir. Gözünün önündekini görmek için göz kapaklarını aralarsın yani okuyup öğrenirsin. |
|
Sosyal Bağlantılar