Hoş geldiniz!

Forumumuza Kayıt Olarak, Açmış olduğumuz konulara erişebilir Ve Topluluğumuza Katılabilirsiniz!

Şimdi Kayıt Ol! Giriş yap

islam Muhammed Suresi Türkçe Okunuşu

  • Konbuyu başlatan Gülben 
  • Başlangıç tarihi
Gülben Çevrimdışı

Gülben 

Bayan Üye
Bayan
29 Ocak 2024
59
0
6
MUHAMMED SURESİ

MUHAMMED SURESİ TÜRKÇE ( MEALİ )

Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla
1- Onlar ki inkar ettiler ve Allah'ın yolundan alıkoydular (işte Allah da) onların amellerini giderip-boşa çıkarmıştır.
2- İman edip salih amellerde bulunan ve Muhammed'e indirilen (Kur'an)a -ki o Rablerinden bir haktır- iman edenlerin (Allah) kötülüklerini örtüp-bağışlamış durumlarını düzeltip-ıslah etmiştir.
3- İşte böyle; hiç şüphesiz inkar edenler batıl olana uymuşlar; ve hiç şüphesiz iman edenler Rablerinden olan hakka uymuşlardır. İşte Allah insanlara kendi örneklerini böyle vererek gösteriyor.
4- Öyleyse inkar edenlerle (savaş sırasında) karşı karşıya geldiğiniz zaman hemen boyunlarını vurun; sonunda onları 'iyice bozguna uğratıp zafer kazanınca da' artık (esirler için) bağı sımsıkı tutun. Bundan sonra ya bir lütuf olarak (onları bırakın) veya bir fidye (karşılığı salıverin). Öyle ki savaş ağırlıklarını bıraksın (sona ersin). İşte böyle; eğer Allah dilemiş olsaydı elbette onlardan intikam alırdı. Ancak (savaş) sizleri birbirinizle denemesi içindir. Allah yolunda öldürülenlerin ise; kesin olarak (Allah) amellerini giderip-boşa çıkarmaz.
5- Onları hidayete erdirecek ve durumlarını düzeltip-ıslah edecektir.
6- Ve onları kendilerine tarif edip-tanıttığı cennete sokacaktır.
7- Ey iman edenler eğer siz Allah'a (Allah adına İslama ve Müslümanlara) yardım ederseniz O da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sağlamlaştırır.
8- İnkar edenler ise yüzükoyun-düşüş onlara olsun; (Allah) amellerini giderip-boşa çıkarmıştır.
9- İşte böyle; çünkü onlar Allah'ın indirdiğini çirkin (kerih) gördüler bundan dolayı O da onların amellerini boşa çıkardı.
10- Onlar yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görsünler. Allah onları yerle bir etti. O kafirler için de bunun bir benzeri vardır.
11- İşte böyle; çünkü Allah iman edenlerin velisidir; kafirlerin ise velisi yoktur.
12- Şüphesiz Allah iman edip salih amellerde bulunanları altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İnkar edenler ise metalanırlar ve hayvanların yemesi gibi yerler; ateş onlar için bir konaklama yeridir.
13- Seni sürüp-çıkaran memleketinden kuvvet bakımından daha üstün nice memleketler vardı ki Biz onları yıkıma uğrattık da kendileri için hiçbir yardımcı yoktu.
14- Şimdi Rabbinden apaçık bir belge üzerinde bulunan kimse kötü ameli kendisine 'süslü ve çekici gösterilmiş' ve kendi heva (istek ve tutku)larına uyan kimseler gibi midir?
15- Takva sahiplerine va'dedilen cennetin misali (şudur): İçinde bozulmayan sudan ırmaklar tadı değişmeyen sütten ırmaklar içenler için lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır ve orda onlar için meyvelerin her türlüsünden ve Rablerinden bir mağfiret vardır. Hiç (böyle mükafaatlanan bir kişi) ateşin içinde ebedi olarak kalan ve bağırsaklarını 'parça parça koparan' kaynar sudan içirilen kimseler gibi olur mu?
16- Onlardan kimi gelip seni dinler. Nitekim yanından çıkıp-gittikleri zaman ilim verilenlere derler ki: "O biraz önce ne söyledi?" İşte onlar; Allah onların kalplerini mühürlemiştir ve onlar kendi heva (istek ve tutku)larına uymuşlardır.
17- Hidayeti bulmuş olanlara gelince; (Allah) hidayetlerini artırmış ve takvalarını vermiştir.
18- Artık onlar kıyamet-saatinin kendilerine apansız gelmesinden başkasını mı gözlüyorlar? İşte onun işaretleri gelmiştir. Fakat kendilerine geldikten sonra öğüt alıp-düşünmeleri onlara neyi sağlar?
19- Şu halde bil; gerçekten Allah'tan başka İlah yoktur. Hem kendi günahın hem mü'min erkekler ve mü'min kadınlar için mağfiret dile. Allah sizin dönüp-dolaşacağınız yeri bilir konaklama yerinizi de.
20- İman edenler derler ki: "(Savaş izni için) Bir sûre indirilmeli değil miydi?" Fakat içinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sure indirildiği zaman kalplerinde hastalık olanların üzerine ölüm baygınlığı çökmüş olanların bakışı gibi sana baktıklarını gördün. Oysa onlara evla (olan):
21- İtaat ve maruf (güzel) sözdü. Fakat iş kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman şayet Allah'a sadakat gösterselerdi şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu.
22- Demek 'iş başına gelip yönetimi ele alırsanız' hemen yeryüzünde fesad (bozgunculuk) çıkaracak ve akrabalık bağlarınızı koparıp parçalayacaksınız öyle mi?
23- İşte bunlar; Allah onları lanetlemiş böylece (kulaklarını) sağırlaştırmış ve basiret (göz)lerini de kör etmiştir.
24- Öyle olmasa Kur'an'ı iyiden iyiye düşünmezler miydi? Yoksa birtakım kalpler üzerinde kilitler mi vurulmuş?
25- Şüphesiz kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra gerisin geri (küfre) dönenleri şeytan kışkırtmış ve uzun emellere kaptırmıştır.
26- İşte böyle; çünkü gerçekten onlar Allah'ın indirdiğini çirkin karşılayanlara dediler ki: "Size bazı işlerde itaat edeceğiz." Oysa Allah sakladıkları şeyleri (sır olarak konuştuklarını) biliyor.
27- Öyleyse melekler yüzlerine ve arkalarına vura vura canlarını aldıkları zaman nasıl olacak?
28- İşte böyle; çünkü gerçekten onlar Allah'ı gazablandıran şeye uydular ve O'nu razı edecek şeyleri çirkin karşıladılar; bundan dolayı (Allah) amellerini boşa çıkardı.
29- Yoksa kalplerinde hastalık bulunanlar Allah'ın kinlerini hiç (ortaya) çıkarmayacağını mı sandılar?
30- Eğer Biz dilersek sana onları elbette gösteririz böylelikle onları simalarından tanırsın. Andolsun sen onları sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın. Allah amellerinizi bilir.
31- Andolsun Biz sizden mücahid olanlarla sabredenleri bilinceye (belli edip ortaya çıkarıncaya) kadar deneyeceğiz ve haberlerinizi sınayacağız (açıklayacağız).
32- Şüphesiz inkar edenler Allah'ın yolundan alıkoyanlar ve kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra 'elçiye karşı gelip zorluk çıkaranlar' kesin olarak Allah'a hiçbir şeyle zarar veremezler. (Allah) Onların amellerini boşa çıkaracaktır.
33- Ey iman edenler Allah'a itaat edin Resûl’e itaat edin ve kendi amellerinizi geçersiz kılmayın.
34- Şüphesiz inkar edenler Allah'ın yolundan alıkoyanlar sonra ölenler; işte Allah onlara kesinlikle mağfiret etmeyecektir.
35- Öyleyse siz üstün (bir durumda) iken barışa çağırmak suretiyle gevşekliğe düşmeyin. Allah sizinle beraberdir; O sizin amellerinizi asla eksiltmez.
36- Gerçekten dünya hayatı ancak bir oyun ve tutkulu bir oyalanmadır. Eğer iman ederseniz ve sakınırsanız O size ecirlerinizi verir ve mallarınızı da istemez.
37- Eğer sizden onları(n tümünü) isteyip sizi çıplak bırakacak olursa cimrilik edersiniz ve sizin kinlerinizi de ortaya çıkarmış olur.
38- İşte sizler böylesiniz; Allah yolunda infak etmeye çağrılıyorsunuz; buna rağmen bazılarınız cimrilik ediyor. Kim cimrilik ederse artık o ancak kendi nefsine cimrilik eder. Allah ise Ğaniy (hiçbir şeye ihtiyacı olmayan)dır; fakir olan sizlersiniz. Eğer siz yüz çevirecek olursanız sizden başka bir kavmi getirip-değiştirir. Sonra onlar sizin benzeriniz de olmazlar.
 

Konuyu görüntüleyenler

Yasal Uyarı Görmek İçin Tıkla
Geri
Üst
Combeki Media