Hoş geldiniz!

Forumumuza Kayıt Olarak, Açmış olduğumuz konulara erişebilir Ve Topluluğumuza Katılabilirsiniz!

Şimdi Kayıt Ol! Giriş yap

Dua Kulluğun Sırrı Dua

  • Konbuyu başlatan alemextra 
  • Başlangıç tarihi
alemextra Çevrimdışı

alemextra 

Admin
Admin
Ayın En iyi Posteri
30 Ara 2023
9,177
2
38
konya



Rahman ve rahim olan adına sığınarak
Açtım iki elimi kor gibi iki yaprak
Bir edep ölçeğinde ÜMİTLİ VE UTANGAÇ
İşte dünya önümde benim ruhum sana aç

Bizler kuluz kul olmamız hasebiyle de sonsuz derecede ihtiyaç ile karşı karşıya bulunuyoruz. Bu isteklerimizi elde etme mevzuunda ise gayet aciziz.

Gözümüzün gördüğü herşeyi gönlümüz arzu ediyor. İmkanlar cihetinde ise bunların pek azına kavuşabiliyoruz. Arzularımızın emellerimizin uzunluğu nispetinde ellerimizin kısalığı bahis mevzuu.

Ruhi yapımız itibari ile de son derece hassasız. Dünyanın çok değişik yerlerinde meydana gelen olaylardan etkileniyor ve üzülüyoruz. Her zaman değişik vesilelerle karşı karşıya kaldığımız ayrılıklar ise bizi en çok dilgir eden meselelerimizin başını çekiyor. Ve biz bu halimizle anlıyoruz ki bizi gören bize yardım eden bizi seven bir yaratıcıya pek muhtacız.


Acziyetimiz ölçüsünde onun büyüklüğünü hissediyor ve sanatlar meşheri olarak karşımızda duran kainatta onun isimlerinin cilvelerini müşahede ediyoruz. Fani olan dünyada geçici zevklerin peşinde savrulup giderken yoklukla burun buruna geldiğimiz anda onun rahmet kokan ikliminin meşcereliklerinde dolaşıyoruz.

Ve ona dua ediyor ona sığınıyor ondan yardım istiyoruz. Onun has yaveri bir yerde; “Allah katında duadan daha değerli bir şey yoktur”(İbni Mace Dua 1) diyor. Bu manada da ona sığınmamızın gerekliliğini ruhumuzda duyuyor ve o Yüceler Yücesi’nin; “Dua edin size cevap vereyim” (Mü’min 40:60) ifadelerinin sırrını anlamaya başlıyoruz.

Peki Ona yalvardığımız anda ifade ettiğimiz her şey kabul olur mu? O bizim bütün isteklerimize cevap verir mi? Önce şunu çok iyi idrak etmemiz lazım. Bir şeye cevap vermek farklı onu kabul etmek farklı şeylerdir. Bu meyanda rahmetini her yerde hissettiğimiz Rabbimiz bizim dualarımıza cevap verir.

Mesela bir adam doktordan kendisine bir reçete yazmasını rica etse orada bulunan doktor böyle bir durumda şu üç seçenekten birine göre hareket eder. Ya istediği reçeteyi aynen yazar bu o adam için gereklidir. Ya da ona iyi gelecek başka ilaçları reçeteye yazar. Yahut da ihtiyaç olmadığı için hiçbir ilaç yazmaz.

Bizim Rabbimiz de dualarımızı bazen aynen kabul buyurur bazen de bizim bilemediğimiz saiklerden ötürü değişik ikramlarla karşılık verir. Bazen ise bir sevap yumağı olarak öbür aleme bırakır. Bu O’nun bizim dualarımıza cevap vermesinin hikmetlerindendir.

Peki o an itibari ile başımıza gelen hadiseler karşısındaki durumumuz ne olacaktır. Şunu çok iyi idrak etmek lazım. Bizim dua etmemize sebep olan şeyler ve beklentiler o duanın yapılma zamanıdır. Mesela kuraklık olur yağmur yağmaz. İşte bu sırada yağmur duasına çıkılır şehrin dışında geniş bir alanda dua yapılır. İşte yapılan bu duanın asıl hikmeti o an yağmur duası yapılma vakti olduğu içindir.

Yine başımıza gelen bela ve musibetler onlara has duaların vaktidir. Biz bu hallerimizde acizliğimizi zayıflığımızı anlar ve her şeyin sahibi olan Rabbimize yöneliriz. Zaten asıl maksat ta budur. Yoksa şu geçici hayat bizim ücretlerimizi aldığımız bir mahfil değildir.

Bunun için biz dualarımızı rıza-yı ilahiye bir reca merdiveni mahiyetinde bir ibadet neşvesi ve şuuru içinde yaparız. Şair;

Dua dua eller karıncalanmış;

Yıldızlar avuçta gök parçalanmış

Gözyaşı bir tarla hep yoncalanmış...

derken bu sırlı işin ip uçlarını veriyor ve kulluğun ötelere açık yamaçlarını bize hissettiriyor. Hitam-ı misk mahiyetinde son söz

Efendimiz’in; O kulluk ve dua ikilisi için şunları ifade buyuruyor; “Kulluğun özü duadır” (TirmiziDaavat:1).



 

Konuyu görüntüleyenler

Yasal Uyarı Görmek İçin Tıkla
Geri
Üst
Combeki Media