Hoş geldiniz!

Forumumuza Kayıt Olarak, Açmış olduğumuz konulara erişebilir Ve Topluluğumuza Katılabilirsiniz!

Şimdi Kayıt Ol! Giriş yap

islam İslamda Erkeğin Görev Ve Sorumluluğu

  • Konbuyu başlatan alemextra 
  • Başlangıç tarihi
alemextra Çevrimdışı

alemextra 

Admin
Admin
Ayın En iyi Posteri
30 Ara 2023
9,180
2
38
konya

C- Kadının hizmetçilerinin nafakası

Kadının hizmetçisi onun sahip bulunduğu köle değilse eşinin hizmetçiye nafaka vermesi gerekmez. (Nafakât m.l86)6

Fakir bulunan koca karısının hizmetçisine nafaka vermekten sorumlu tutulmaz. Gücü yeten kocanın karısının hizmetçisine nafaka vermesi icap eder.

Kadın soylu bir aileye mensup ya da özürlü ise yemeğini pişirmekle sorumlu tutulamaz. Bu durumda koca yemeği kendi aşçısına yaptırıyorsa karısının yemeğini hazırlaması için hizmetçi tutmak zorunda değildir. Aksi taktirde yemek pişirecek bir hizmetçi tutması gerekir.

Kadın ihtiyaç duyduğu şeyleri çarşıdan bizzat almakla yükümlü değildir. Bu kocanın görevidir. Onları ya kendi getirir veya bu işi yapacak birini tutar.

Kadın hasta olur ve hizmetçisi de bulunmazsa ona hizmet etmek kocanın görevi olur.

Maddi durumu uygun olan koca eşinin hizmetçisine nafaka vermekle yükümlüdür. Kadının iki ya da daha fazla hizmetçisi varsa erkek bunlardan yalnız bir tanesinin nafakasından sorumlu olup diğerlerini eve sokmayabilir. Ancak eşinden çocukları bulunur da bu sebeple birden fazla hizmetçiye ihtiyaç duyulursa o zaman birden fazla hizmetçinin nafakasını vermekten sorumlu olur.

Koca hizmetçinin göreceği işleri kendisinin bizzat göreceğini ya da kendi hizmetçisine gördüreceğini söyleyerek kadının hizmetçisinin nafakasını vermekten kaçınamaz. Kadın buna razı olursa o başka.

Hizmetçiye verilecek nafaka ona yetecek kadar olmalıdır. Verilecek elbise ise örf ve adetlere uygun olarak giyimine yetecek miktarda olmalıdır. Mevsime yaşanan yere ve zamana göre elbisede değişiklikler olur.
(Nafakât m. l85-200 arası)

D-Kadına bir mûnise bir arkadaş temini

Kadın büyük bir evde tek başına oturmaktan sıkılır ve korkarsa kocanın ona bir arkadaş temin etmesi gerekir.

Eğer sıkılıp korkmayacağı biliniyorsa iyi komşular arasında küçük bir evde yaşayan eş için bir mûnise yani ona can yoldaşı olacak bir arkadaş temini gerekmez .
(Nafakât m. 298 )

E-Süt çocuğunun emzirilmesi

"Analar çocuklarını tam iki yıl emzirsinler. Bu emzirme süresini tamamlamak isteyenler içindir. Anaların beslenmesi ve giyimi çocuk kendinden olan babanın borcudur.İnsan ancak gücünün yettiğinden sorumlu tutulur. Ne ana çocuğu yüzünden ne de çocuk kendinden olan baba çocuğu yüzünden sıkıntı çekmelidir."(Bakara 233)

Annenin çocuğunu emzirmesi dini bakımdan kendine vacip olmakla birlikte hukuki bakımdan anne buna zorlanamaz. Ancak baba fakir olur da süt anne tutmağa gücü yetmez veya sütanne bulamaz yahut çocuk başkasının memesini almazsa kadın çocuğunu emzirmeye zorlanabilir.
(Nafakât m.439)

Anne sütannenin kendi yanında bulunmasını arzu ettiği halde sütanne bunu kabul etmezse baba daima annenin yanında bulunacak sütanne bulmağa mecburdur.
( Nafakât m.442)

Kadın kendi çocuğunu emzirmesinden dolayı kocasından ücret alamaz ama boşanarak kocasından ayrılmış ise o başka. Böyle bir kadın kendi çocuğunu emzirmek için ücret alabilir. (Nafakât m. 445 ve 451) Bu durumda anne başkasının isteyeceği ücret ile ya da ücretsiz olarak çocuğunu emzireceğini söylerse çocuk sütanneye verilemez.

F-İddet Nafakası

Boşanmış olan veya kocasındaki hadımlık ve güçsüzlük gibi bir rahatsızlıktan dolayı mahkeme tarafından ayrılmasına karar verilmiş bulunan bir kadının eski kocasıyla alakasının tamamen kesilmesi için belli bir süre beklemesi gerekir ki bu müddete iddet müddeti denir. Hamile ise çocuk doğuncaya kadar adet görüyorsa üç kere adet görüp temizleninceye kadar adet görmüyorsa üç ay bekler. Bu süre içinde eski kocasına ait evin bir bölümünde oturması yiyecek ve giyeceğinin onun tarafından karşılanması gerekir.

Kocasının ölmesi halinde kadın gene iddet bekler. eğer hamile değilse bu müddet dört ay on gündür. Hamile kadınların iddeti çocuğun doğumuna kadar sürer. Ölüm iddetinden dolayı kadın nafaka alamaz. Çünkü nafakadan sorumlu olan kocası artık hayatta yoktur.

G-Çocuk Bakımı
(Hidâne hakkı)

Hidâne çocuğun ehliyetli biri tarafından belli bir süre için alı konup yetiştirilmesi demektir. Çocuğun yetiştirilmesi dinen anneye aittir ama anne hukuken bununla sorumlu tutulamaz. Fakat çocuğun bakımını üstlenecek başka bir kimse yoksa o zaman anne çocuğa bakmağa mecbur olur 7 .

Anne boşanıp ayrıldıktan sonra hidâne için babadan ücret talep edebilir. (Nafakât m. 453) Çocuğun bakılacağı evin kirası da babaya aittir. Baba yoksa bunu en yakın akrabası öder.Fakat annenin kendi meskeni bulunur da çocuğa orada bakmak mümkün olursa ayrıca kira talep edemez.
( Nafakât m.460)

Çocuk için ödenecek nafaka babanın maddi gücüne ve çocuğun yaşına göre değişir. Babanın eli darda değilse çocukların nafakalarında genişlik göstermesi gerekir. Hakim nafakayı uygun gördüğü miktarda artırır. (Nafakâtm.458) Çocuk için takdir edilen nafaka anneye verilir. Annenin nafakayı çocuğa harcamadığı tespit edilirse ya nafaka güvenilir bir kişiye verilerek annenin ondan sabah akşam azar azar alması temin edilir veya nafakayı harcama görevi annenin dışında birine verilir.
(Nafakâtm.461-462)

Anne bir yabancıyla evlenince çocuğa bakma hakkını kaybeder. Çünkü bu durumda çocuk aşağılanıp huzursuz edilebilir. Fakat anne çocuğun yakınlarından olan bir şahısla mesela amcasıyla evlenmişse bu hak düşmez. Anne yabancı biriyle evlendiği halde bu kişi çocuğun bakımını kabul ederse onu annesinden almak caiz olmaz. Çok kere bir üvey baba karısının hatırı ve Allah rızası için bir çocuğa akrabasından daha iyi bakabilir 8 .

Bir kimse çocuğunu alıp başka bir yere götürmek isterse anne buna mani olabilir. Çünkü annenin çocuğu terbiye etme hakkını çiğnenmiş olur.

Erkek çocuklar kendi işlerini yapabilecek bir çağa gelinceye kadar bakımını üstlenen kadının (hâdinesinin) yanında bulunur. ondan sonra velisine teslim edilirler. Bu müddet yedi sekiz veya dokuz yaşını tamamlayıncaya kadardır. Uygulamada yedi yaş esas alınmıştır. Erkek çocuklar bu yaştan sonra bir erkek gibi yetişmeye ilim ve sanat öğrenmeye ihtiyaç duyarlar. Bu konuda babaları ve dedeleri daha ehildirler.

Kız çocukları ise adet görmeye veya büluğ çağına yaklaşmaya yani erkeklerin ilgisini çekmeye (müştehat olmaya) başlayıncaya kadar analarının yanında kalırlar. Bundan sonra babalarının ve dedelerinin korumasına daha çok ihtiyaç duyacaklarından analarından alınırlar .9

Bakım hakkı sona ermiş olan çocuğu anne istediği zaman gidip görebilir. Kendisi bundan men edilemez.

H-Çocukların nafakaları

Kız olsun erkek olsun çocukların nafakalarını temin etmek babanın görevidir. Annenin ve diğer akrabanın bu konuda bir sorumluluğu yoktur.

Baba çocuklarına bir türlü nafaka vermez ya da gaip olursa hakim baba üzerine nafaka takdirinde bulunarak borçlanmak suretiyle çocukların geçimini temin etmesini anneye emreder. Sonra anne bu borcu çocukların babasından alır. Anne borç almayıp da harcamayı kendi malından yapmışsa bunu da bilahare kocasından talep edip alabilir. Babanın yokluğunda çocukları geçindirme görevini babanın babası üstlenir.

Baba ayrıca bir serveti olmayan küçük çocuklarına bakmağa mecburdur. Çalışıp kazanacakları çağa geldiklerinde onları durumlarına uygun bir sanata koyar yahut ücretle çalıştırıp kazançlarını kendilerine harcar. Kazançları yeterli olmazsa noksan kalan kısmı baba kendi malından tamamlar. Artan bir şey olursa onu çocuk namına saklar. Eğer çocuğun babası israfçı biri ise bu fazla kısım hakim tarafından güvenilir bir kişiye teslim edilir. Çocuğun babası veya anası fakir olur da bu fazla kısma muhtaç olurlarsa onu kendilerine harcayabilirler.

Çocuklar için taktir edilecek nafakalar onların yaşlarına ve babalarının servetine uygun yeterli miktarda olmalıdır. Babaları orta halli ise çocuklar için birer hizmetçi yetmediği taktirde ikişer hizmetçi de tutulur. 10

İ- Büyük evladın nafakası

Büluğa ermiş olan erkek evladın nafakası babaya lazım gelmez kendilerinin çalışıp karşılaması gerekir.

Mevki sahibi ve soylu bulunan kimselerin oğlu olduğu için bir yerde işçilik yapamayacak durumda olanlar kazançtan aciz sayılırlar. Bunların malları yoksa ve mahkemeye müracaat ederlerse nafakalarını hakim taktir eder. Babaları " Biz bunların geçimini sağlarız." diyemezler.

Kız evladın kendine yetecek malı yok ve evli de değilse nafakası babasına aittir. İster bakire olsun isterse iddetini tamamlamış dul olsun fark etmez.

Evladın tahsil masrafları babaya aittir.

Büyük evladın gelirleri ve kazançları kendilerine yeterli olmaz ve çalışıp kazanamayacak durumda bulunurlarsa noksan kalan bölümünü babanın tamamlaması gerekir11 .

Günümüzde yukarıdaki görevlerin büyük bir kısmının erkekler tarafından yerine getirilmediği kadının bu yüzden taşıyamayacağı yükler altına girdiği ve bir çok aile ihtilafının çıktığı kolaylıkla anlaşılabilir.
 

Konuyu görüntüleyenler

  • Din Kültürümüz
  • İslamda Aile
  • Yasal Uyarı Görmek İçin Tıkla
    Geri
    Üst
    Combeki Media