Hoş geldiniz!

Forumumuza Kayıt Olarak, Açmış olduğumuz konulara erişebilir Ve Topluluğumuza Katılabilirsiniz!

Şimdi Kayıt Ol! Giriş yap

islam Hz. Musa (A.s.)

  • Konbuyu başlatan alemextra 
  • Başlangıç tarihi
alemextra Çevrimdışı

alemextra 

Admin
Admin
30 Ara 2023
9,177
2
38
konya

Allah Teala'nın dört büyük kitaptan biri olan Tevrat'ı verdiği ve yeryüzünde dinini tebliğ edip hakim kılması için gönderdiği Ulu'l-Azm peygamberlerden biri.

Hz. İbrahim (a.s)'in soyundan olup İsrailoğullarının akidelerini islah etmek ve onları Allah Teala'nın dilediği nizama kavuşturmakla görevlendirilmişti. Küfürle mücadelesi Kur'an-ı Kerim'de uzun uzun anlatılmaktadır.

Hz. Adem (a.s)'den Rasulullah (s.a.s)'e kadar pek çok peygamber gelmiştir. Bu peygamberler gönderildikleri kavimleri Allah Teala'ya iman etmeye çağırmışlar; bu yolda kafirlerle savaşmışlar yaşadıkları diyarlardan çıkarılmışlar; ezilmişler hor görülmüşler ve hatta öldürülmüşlerdir.

Musa (a.s) da Allah Teala tarafından İsrailoğulları'na gönderilmiş bir rasul idi. O da tıpkı kendisinden önce gönderilmiş olan peygamberler gibi kavmini Allah'a iman etmeye çağırdı. Kavmine zulmeden ve ilahlık iddiasında bulunan Firavun'a karşı tevhid yolunda mücahede etti. Bu uğurda bütün peygamberlerin karşısına çıkan güçlükler onun da karşısına çıktı.

Doğup büyüdüğü diyardan çıkarıldı kafirler tarafından öldürülmek gayesiyle kovalandı. Allah Teala Kur'an-ı Kerim'de bir ayette Hz. Musa (a.s)'dan şöyle bahsediyor: "Kur'an'da Musa'yı da an. Çünkü o ihlas sahibi idi ve İsrailoğulları'na gönderilmiş bir peygamber idi" (Meryem 19/51).

Hz. Musa (a.s)'nın Firavun ile olan kıssası Kur'an'ın bazı sürelerinde çeşitli üsluplarda ve teferruatlı olarak anlatılmıştır. Firavun ve ordusunun Kızıldeniz'de boğulmaları olayından sonra İsrailoğullan ile ilgili kıssasına da genişçe yer verilmiştir.

Musa (a.s)'nın Firavun ile olan mücadelesi bir şahsın bir kralla bir peygamberin sadece büyük bir zorba ile olan mücadelesinden ibaret değildir. Bilakis bu hak ile batıl'ın çatışması Rahman'ın ordusu ile şeytanın ordusunun kaçınılmaz savaşıdır. Aslında hak ile batıl arasındaki bu savaş insanoğlunun yaratılışından insanları ıslah etmek üzere nebîler ve rasullerin hayat sahnesine çıkmasından beri devam edegelmektedir.

Sapıklık ve batıl daima iblis ve onun ordusu tarafından temsil edilmiş imana tevhide peygamberliğe kısaca Hakka sürekli meydan okumuştur. Fakat kazanan daima Hak olmuştur. Allah Teala şöyle buyuruyor: "Muhakkak ki Biz peygamberlerimizi ve iman edenleri hem dünya hayatında hem de meleklerin Şahid olacağı günde muzaffer kılacağız" (el-Mü'min 40/51).

Hz. Musa (a.s)'da gönderildiği kavmi cehalet ve sapıklık içerisinde buldu. Onları Hakka davet etti yurdundan çıkarıldı savaştı ve sonunda Allah Teala'nın izniyle kazandı.

Hz. Musa (a.s)'nın Nesebi Doğumu ve Hayatı

Musa (a.s)'nın babası İmran'dır Onun babası Yahser onun da babası Kahes'dir. Nesebi Yakub (a.s)'a ulaşır;

ki onun babası Hz. İshak (a.s) onun da babası Hz. İbrahim (a.s)'dir. Musa (a.s)'nın yanında gördüğümüz Harun (a.s) onun kardeşidir. Allah Teala Musa (a.s)'yı Firavun'a imana davet için gönderdiğinde Hz. Harun (a.s)'u da ona yardımcı olarak seçmiş ve görevlendirmişti. Hz. Musa (a.s) Allah Teala'ya şöyle dua ederek kardeşi Harun (a.s)'u kendisine yardımcı yapmasını istemişti: "Bir de bana ehlimden bir vezir (yardımcı) ver. Kardeşim Harun'u (ver)" (Taha 20/29-30).

Hz. Musa (a.s) Mısır'ın çok zor günler yaşadığı bir dönemde doğdu. Bu sırada ilahlık iddialarında bulunarak haddi aşan Firavun İsrailoğulları halkına dayanılamayacak eziyetlerde bulunuyor bu insanları zulümle kasıp kavuruyordu. İsrailoğulları Kıpt kavminin muamelelerinden ve krallarının ağır baskılarından bıkmışlardı.

Mısır'da yaşamanın bir tadı kalmadığını biliyor ve dedelerinin yurdu olan Kenan illerine gitmek istiyorlardı. Ama onlardan her işinde istifade eden Firavun yakalarını bir türlü bırakmak istemiyordu. Onlara zulmün en akla gelmeyecek olanını yaptı. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de; "Biz sana Musa ve Firavun'un mühim haberlerinden iman edecek bir kavim için gerçek olarak okuyacağız. Çünkü Firavun o yerde (Mısır'da) başkaldırmış ve ahalisini parçalara bölüp kendisine bağlamıştı (el-Kasas 28/3-4) buyuruluyor.

Firavun saltanatı sırasında İsrailoğullarına çok kötü eziyetlerde bulundu; onları köle yaptı en çirkin ve adî işlerde çalıştırdı. Allah Teala İsrailoğullarını bu sıkıntıdan azgın Firavun'un şerrinden zulüm ve taşkınlıklarından kurtarmak için Hz. Musa (a.s)'yı gönderdi.

Sa'lebî Kısas-ı Enbiya'sında İmam Suddî'den; Firavun'un bir rüya gördüğünü korkup kederlendiğini naklediyor. Rüyasında Kudüs tarafından gelen bir ateş gördü. Bu ateş Mısır'a kadar uzanıp Firavun'un evlerini yaktı. Fakat sadece Kıpti'lere zarar verdi İsrailoğulları ise kurtuldular. Uyanınca hemen kahin ve müneccimlerden rüyayı tabir etmelerini istedi. Onlar dediler ki; "İsrailoğulları içinden bir çocuk dünyaya gelecek Mısırlıların helakına ve senin krallığının yok olmasına sebep olacak. Doğacağı zaman da iyice yaklaştı."

Bu haber üzerine telaşlanan Firavun İsrailoğulların'dan doğan bütün erkek çocukların öldürülmesini emretti. Kur'an-ı Kerim'de bu olay şöyle anlatılıyor: "Firavun memleketin başına geçti ve halkı fırkalara ayırdı. İçlerinden bir topluluğu güçsüz bularak onların oğullarını boğazlıyor kadınları sağ bırakıyordu. Çünkü o bozguncunun biriydi" (el-Kasas 28/4).

İsrailoğulları arasında iş yapabilecek insanların azalması üzerine Kıptîlerin ileri gelenleri Firavun'a giderek "Eğer böyle öldürmeye devam ederseniz ileride bizim işlerimizi yapacak kimse bulamayacağız" dediler. Firavun da erkek çocukların bir sene öldürülmesini bir sene de öldürülmemesini emretti. Erkek çocukların öldürülmediği sene Harun (a.s) doğdu. Öldürüldükleri sene ise Musa (a.s)...

Musa (a.s) doğunca annesi çok üzüldü. Allah Teala ona korkmamasını üzülmemesini vahyetti. Kalbine bir rahatlık verdi. Bu Kur'an'da şöyle anlatılıyor: "Musa'nın annesine: "Çocuğu emzir başına geleceklerden korktuğun zaman onu suya (Nil'e) bırak. Korkma üzülme. Biz şüphesiz onu sana döndüreceğiz ve peygamber yapacağız" diye bildirmiştik" (el-Kasas 28/7).

Musa (a.s)'nın annesi de ilham edileni yaptı ve yavrusunu bir muhafaza içerisinde suya bıraktı. Ablasına da "Onu izle" dedi. Musa (a.s)'yı taşıyan sandık Allah'ın izniyle dalgalarla sürüklenerek Firavun'un sarayına ulaştı. Yıkanmakta olan cariyeler sandığı bulup Firavun'un karısınna götürdüler.

Allah Teala Firavun'un karısı Asiye'nin kalbine bu çocuğun sevgisini koydu. Firavun çocuğu görünce öldürmek istedi. Ancak Asiye çocuğu kendisine vermesini istedi. Çünkü hiç çocukları olmuyordu. Kur'an-ı Kerim bunu şöyle anlatıyor: "Firavun'un karısı;

Benim de senin'de gözün aydın olsun! Onu öldürmeyiniz belki bize faydalı olur yahut onu oğul ediniriz" dedi. Aslında işin farkında değillerdi" (el-Kasas 28/9).

Hz. Musa (a.s) acıkınca onu emzirmek icab etti. Fakat o kimseden süt emmek istemiyordu. Allah Teala bunu şöyle zikrediyor: "Önceden süt annelerinin memesini kabul etmemesini sağladık. Musa'nın ablası; "size sizin adınıza ona bakacak iyi davranacak bir ev halkını tavsiye edeyim mi?" dedi. Böylece onu annesinin gözü aydın olsun diye ona geri çevirdik. Fakat çoğu bilmezler" (el-Kasas 28/12-13).
 

Konuyu görüntüleyenler

Yasal Uyarı Görmek İçin Tıkla
Geri
Üst
Combeki Media