Hoş geldiniz!

Forumumuza Kayıt Olarak, Açmış olduğumuz konulara erişebilir Ve Topluluğumuza Katılabilirsiniz!

Şimdi Kayıt Ol! Giriş yap

islam Hz. Davud (A.s.)

  • Konbuyu başlatan alemextra 
  • Başlangıç tarihi
alemextra Çevrimdışı

alemextra 

Admin
Admin
30 Ara 2023
9,177
2
38
konya


Kur'an-ı Kerim'de adı geçen İsrailoğulları peygamberlerinden biri.

Yahuda kabilesinden İsa (Yasa)'nın sekizinci oğludur.

İnsanoğlu yoldan çıkıp da bataklığa düştükçe yüce Allah onlara peygamberler göndermiştir. Onlar bu peygamberler vasıtasıyla uyarılmıştır. İsrailoğullarına da peygamberler gönderilmiştir. Onlar umumiyetle bu peygamberlere isyan hatta ihanet etmişlerdir.

Hz. Musa'nın vefatından sonra yine İsrailoğulları isyanın karanlığına daldılar. Azgınlık yaparak Hz. Musa'nın Allah'tan getirdiği akîdeyi terk etmeye başladılar. Cenab-ı Allah onların üzerlerine başka bir kabileyi musallat etti.

Hz. Musa'nın vefatından sonra İsrailoğullarının idaresi Yuşa'ya kaldı. İsrailoğullarını çölden çıkararak onları dedelerinin ülkesine yerleştirdi. Bu ülke Hz. Yakub'un yaşadığı Ken'an bölgesi olup İsrailoğulları için mukaddes ülke sayılır.

İsrailoğulları Hz. Musa'nın vefatından sonra Filistin çevresine yerleşmiş bulunan Amalika Kabilesi ile karşı karşıya geldiler. İsrailoğulları Amalika ile yaptıkları bir savaştan mağlup çıktılar. Kendilerini toparlayarak yeniden bu düşman ile çarpışmak istediler. Yüce Rabbimiz onların bu durumunu şöylece anlatmaktadır: "İsrailoğullarından bir cemaat Musa'dan sonra peygamberlerine: "Bize bir hükümdar gönder ki Allah yolunda savaşalım" dediler.

Peygamber: "Size muharebe farz olunursa korkarım ki savaşmazsınız" dedi. Onlar: "-Niçin Allah yolunda savaş-' mayalım? Yurdumuzdan ve evlatlanmızın yanından çıkarıldık" dediler. Onlara farz kılındığında birazı müstesna olmak üzere savaştan yüz çevirdiler." (el-Bakara 2/246)

"Peygamberleri onlara: Allah Teala size hükümdar olarak gönderdi dediğinde onlar: O bize nasıl hükümdar olur? Biz hükümdarlığa ondan daha layıkız. Onun malı da çok değildir dediler. Peygamber: "Allah onu sizin üzerinize namaz kıldı. Ona ilimde ve cisimde fazlalık (üstünlük) verdi. Allah mülkü dilediğine verir." (el-Bakara 2/247).

İsrailoğulları tarafından kutsal kabul edilen bir sandık vardı. Kur'an-ı Kerim'de bu sandığa "Tâbût" adı verilmektedir. Amalikalılarla yapılan savaş sonucunda bu sandık Câlût (Golyat)'ın eline geçmişti. İsrailoğulları bunun acısını duyuyorlar fakat Tâlût'un da hükümdarlığına itiraz etmekten geri kalmıyorlardı.

"Peygamberleri onlara şöyle dedi: Onun hükümdarlığına alamet; size içinde Rabbiniz tarafından sekînet ve Musa ailesi ile Harun ailesinin mirası bulunan Tâbût'u meleklerin yüklenip getirmesidir. Eğer siz iman edenlerdenseniz bunda sizin için ibret ve mucize vardır." (el-Bakara 2/248). Tâbût'un İsrailoğullarının eline geçmesi onları yüreklendirdi.

Yeniden toparlanarak Amalika kabilesi üzerine yürüdüler. Tâlût İsrailoğullarına öğütte bulundu. Onlara şöylece seslendi: "Allahu Teala sizi bir nehir ile imtihan ediyor. O nehirden içen benden değildir.

Ondan eli ile ancak bir avuç içen bendendir" dedi. Onların pek azı müstesna diğerleri içti. Tâlût ile iman edenler nehri geçtiklerinde: Bugün Câlût ve askerlerine karşı duracak takat bizde yoktur dediler. Allah'a kavuşacaklarını bilenler. Nice az bir topluluk vardır ki Allah'ın izni ile daha çok olana galip gelmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir.' dediler." (el-Bakara 2/249)

Amalika ordularının başında Câlût (Golyat) bulunuyordu. Câlût'un ordusuyla karşı karşıya gelen mümin kitle şöyle dua etti: "Ya Rab üzerinize sabır ve sebat ihsan eyle ayaklarımızı sabit kıl ve kafir kavme karşı bize yardım et." (el-Bakara 2/250)

Tâlût'un ordusunda Davud (a. s.) bulunuyordu. Davûd (a.s.) Hz. Yakub'un neslinden idi. İsrailoğullarından olan Davûd daha küçük yaşta bir delikanlı iken hak davanın amansız düşmanı zorba ve güçlü ordulara sahip olan Câlût ile yaptığı mücadeleyi kazanmış ve bu savaşta Câlût'u sapan taşıyla öldürmüştü. Bu olayda Allah'a tevekkül eden müminlerin zalimleri nasıl yendiği gösterilmektedir.

Câlût zalim zengin ve korkunç bir hükümdardı. Onun açıkça belli olan büyük üstünlüğü vardı.

Fakat Allahu Teala o zaman işlerin yalnız zahiriyle meydana gelmeyip gerçek anlamıyla vuku bulduğunu göstermek istedi işlerin hakikatini sadece O bilir.

Her şeyin ölçüşü yalnız O'nun elindedir. Aslında insanlara güçlü görünenin zayıf zayıf görünenin de Allah'ın yardımıyla güçlü olduğu ölçüsü Allahu Teala'ya aittir.

İnsanlar ise vazifelerini yerine getirmek Allah'u Teala' ya verdikleri ahitlerini ifa etmekle yükümlüdürler. Bundan sonra Allah'ın istediği şeyler istediği şekilde olur.

İnsanlara kendilerini korkutan zalimlerin zayıf çok zayıf olduklarını Allah onların ölmesini istediği zaman küçücük delikanlıların bile mağlup edebileceğini göstermek için bu zalim diktatörün ölümünü daha genç bir bir delikanlı
iken Hz. Davûd'un eline verdi. Burada Allah'u Teala'nin tahakkukunu istediği gizli başka hikmetler de vardı.

Allah Tâlût'dan sonra mülkü Hz. Davûd'un almasını ve onun yerine oğlu Süleyman (a.s.)'ı varis kılmayı istedi.
Bu sebeple Hz. Davud (a.s.)'ın gücü Câlût'u öldürmesiyle gösterilmiş oluyordu.
 

Konuyu görüntüleyenler

Yasal Uyarı Görmek İçin Tıkla
Geri
Üst
Combeki Media