- Katılım
- 30 Ara 2023
- Mesajlar
- 9,655
- Konu Yazar
- #1
Raklam Vermek İçin Tıkla
Hz. Enes (r.a.) anlatıyor:
'Resûlüllah (s.a.v.) ile beraber bulunuyorduk. Bir ara azı dişleri görülecek şekilde gülümsedi. Sebebini sorduğumuzda şöyle buyurdular:
'Ümmetimden iki kişi Allâh'ın huzuruna gelirler. Birisi
-Yâ Rab benim bunda hakkım var; hakkımı bundan al bana ver der. Allah Teâlâ da ötekine
-Hakkını ver buyurur. Adam
-Yâ Rab bende sevap nâmına bir şey kalmadı der. Cenâb-ı Hakk
-Baksana bu adamın sevabı kalmadı ne dersin? buyurur. Adamcağız
- O halde benim günahlarımdan alsın der. Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz bunu anlatırken gözleri yaşardı ve 'O gün büyük bir gündür. İnsan; günâhının alınmasını ister' dedi. Bunun üzerine Allah Teâlâ hak sahibine
-Başını kaldır ve cennete bak buyurur. Adamcağız
- Yâ Rab inci ile işlenmiş gümüşten apartmanlar ve altından köşkler görüyorum. Bunlar hangi peygamber hangi sıddîk veya hangi şehitler içindir? der. Allah Teâlâ
-Bunlar bana ücretini verenler içindir buyurur. Adamcağız
-Bunların hakkını kim ödeyebilir? der. Hz. Allah
-Sen istersen bunlara sahip olabilirsin buyurur. Adam
-Nasıl olur yâ Rab? deyince Cenâb-ı Hakk
-Hakkını bu adama bağışlamakla buyurur. Adam
-O halde ben bunu affettim der. Allahü zû'l-Celâl hazretleri de
-Arkadaşını al beraberce cennete girin buyurur.
Sonra Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz
'Allah'tan korkun Allah'tan korkun ve siz de kendi aranızı düzeltin. Bakınız bizzat Hazret-i Allah mü'minlerin arasını buluyor' buyurmuşlardır.
ÜZERİNE MÜHÜR OLMAYAN PARA GİBİDİR
Emir Külah hazretleri kendine bir dergâh yapmak için inşaata başlar. İhvanları ile birlikte kendisi de çalışıyor bir an önce inşaatı bitirmek istiyorlardır.
Bir gün ihvanlardan biri Emir Külah'a der ki:
–Efendi Hazretleri! Kimse bize yardım etmiyor kimse bize bir şey getirmiyor.
İhvan bunu söyledikten sonra fazla zaman geçmemişti ki; bir adam çıkagelir. Yanında bol miktarda ekmek üzüm ve çeşitli yiyecekler vardır. Getirdiklerini ihvanlara verir kendisi de Emir Külah hazretlerinin huzuruna çıkar. Selamını verir ve bir maruzatı olduğunu söyler.
–Efendi Hazretleri! Diş ağrısından muzdaripim bu ağrıma bir çare. Emir Külah:
–Yanıma yaklaş bakayım hangi dişin ağrıyor.
Adam Emir Külah'ın dediğini yapar ve yanına yaklaşır. Ağzını açıp ağrıyan dişini gösterir. Emir Külah Hazretleri de parmağını ağrıyan dışın üzerine koyar. Bu vazıyette İhlas suresini okur. Okuma bitip de parmağını ağzından çektiği anda dişi hiç ağrımamış gibi sağlığına kavuşur. Bunun haberini duyan ihvan Emir Külah'ın etrafında toplanır.
Emir Külah Hazretleri:
–Kardeşlerim! İhlâslı olun her işinizde ALLAH rızasını gözetin. İhlassız yapılan amel üzerinde padişahın mührü bulunmayan para gibidir. Üzerinde padişahın mührü bulunmayan sikkeyi kim alır? Fakat üzerinde padişahın mührü bulunan sikkeyi herkes alır. İhlâs ile yapılan az amel ALLAH Teala katında çok amel gibidir. İhlassız yapılan çok amelin Hak katında kıymeti yoktur.
Allah razı olsun yazılarını gerçekten çok begeniorum ve çok istifade ediyorum Allah sana hem dünyada hem ahirette saadet nasib etsin....
'Resûlüllah (s.a.v.) ile beraber bulunuyorduk. Bir ara azı dişleri görülecek şekilde gülümsedi. Sebebini sorduğumuzda şöyle buyurdular:
'Ümmetimden iki kişi Allâh'ın huzuruna gelirler. Birisi
-Yâ Rab benim bunda hakkım var; hakkımı bundan al bana ver der. Allah Teâlâ da ötekine
-Hakkını ver buyurur. Adam
-Yâ Rab bende sevap nâmına bir şey kalmadı der. Cenâb-ı Hakk
-Baksana bu adamın sevabı kalmadı ne dersin? buyurur. Adamcağız
- O halde benim günahlarımdan alsın der. Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz bunu anlatırken gözleri yaşardı ve 'O gün büyük bir gündür. İnsan; günâhının alınmasını ister' dedi. Bunun üzerine Allah Teâlâ hak sahibine
-Başını kaldır ve cennete bak buyurur. Adamcağız
- Yâ Rab inci ile işlenmiş gümüşten apartmanlar ve altından köşkler görüyorum. Bunlar hangi peygamber hangi sıddîk veya hangi şehitler içindir? der. Allah Teâlâ
-Bunlar bana ücretini verenler içindir buyurur. Adamcağız
-Bunların hakkını kim ödeyebilir? der. Hz. Allah
-Sen istersen bunlara sahip olabilirsin buyurur. Adam
-Nasıl olur yâ Rab? deyince Cenâb-ı Hakk
-Hakkını bu adama bağışlamakla buyurur. Adam
-O halde ben bunu affettim der. Allahü zû'l-Celâl hazretleri de
-Arkadaşını al beraberce cennete girin buyurur.
Sonra Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz
'Allah'tan korkun Allah'tan korkun ve siz de kendi aranızı düzeltin. Bakınız bizzat Hazret-i Allah mü'minlerin arasını buluyor' buyurmuşlardır.
ÜZERİNE MÜHÜR OLMAYAN PARA GİBİDİR
Emir Külah hazretleri kendine bir dergâh yapmak için inşaata başlar. İhvanları ile birlikte kendisi de çalışıyor bir an önce inşaatı bitirmek istiyorlardır.
Bir gün ihvanlardan biri Emir Külah'a der ki:
–Efendi Hazretleri! Kimse bize yardım etmiyor kimse bize bir şey getirmiyor.
İhvan bunu söyledikten sonra fazla zaman geçmemişti ki; bir adam çıkagelir. Yanında bol miktarda ekmek üzüm ve çeşitli yiyecekler vardır. Getirdiklerini ihvanlara verir kendisi de Emir Külah hazretlerinin huzuruna çıkar. Selamını verir ve bir maruzatı olduğunu söyler.
–Efendi Hazretleri! Diş ağrısından muzdaripim bu ağrıma bir çare. Emir Külah:
–Yanıma yaklaş bakayım hangi dişin ağrıyor.
Adam Emir Külah'ın dediğini yapar ve yanına yaklaşır. Ağzını açıp ağrıyan dişini gösterir. Emir Külah Hazretleri de parmağını ağrıyan dışın üzerine koyar. Bu vazıyette İhlas suresini okur. Okuma bitip de parmağını ağzından çektiği anda dişi hiç ağrımamış gibi sağlığına kavuşur. Bunun haberini duyan ihvan Emir Külah'ın etrafında toplanır.
Emir Külah Hazretleri:
–Kardeşlerim! İhlâslı olun her işinizde ALLAH rızasını gözetin. İhlassız yapılan amel üzerinde padişahın mührü bulunmayan para gibidir. Üzerinde padişahın mührü bulunmayan sikkeyi kim alır? Fakat üzerinde padişahın mührü bulunan sikkeyi herkes alır. İhlâs ile yapılan az amel ALLAH Teala katında çok amel gibidir. İhlassız yapılan çok amelin Hak katında kıymeti yoktur.
Allah razı olsun yazılarını gerçekten çok begeniorum ve çok istifade ediyorum Allah sana hem dünyada hem ahirette saadet nasib etsin....