Çevrimdışı
alemextra
Admin
Admin
Ayın En iyi Posteri
-
-
- Konu Yazar
- #1
Duha Koca Oğlu Deli Dumrul Destanı'nı Beyan Eder Hanım Hey
Meğer hanım Oğuz'da Duha Koca oğlu Deli Dumrul derlerdi bir er var idi. Bir kuru çayın üzerine bir köprü yaptırmıştı. Geçeninden otuz üç akçe alırdı geçmeyeninden döve döve kırk akçe alırdı. Bunu niçin böyle ederdi? Onun için ki benden deli benden güçlü er var mıdır ki çıksın benimle savaşsın der iki benim erliğim bahadırlığım kahramanlığım yiğitliğim Ruma Şama gitsin ün salsın der idi.
Meğer bir gün köprüsünün yanında bir bölük oba konmuştu. O obada bir iyi güzel yiğit hasta düşmüştü. Allah'ın emriyle o yiğit öldü. Kimi oğul diye kimi kardeş diye ağladı. O yiğit üzerine dehşetli kara feryat koptu.
Ansızın Deli Dumrul dört nala yetişti. Der: Bre kavatlar ne ağlıyorsunuz benim köprümün yanında bu gürültü nedir niye feryat ediyorsunuz dedi. Dediler: Hanım bir güzel yiğidimiz öldü ona ağlıyoruz dediler.
Deli Dumrul der: Bre yiğidinizi kim öldürdü? Dediler: Vallah bey yiğit Allah Teala'dan buyruk oldu al kanatlı Azrail o yiğidin canını aldı. Deli Dumrul der: Bre Azrail dediğiniz ne kişidir ki adamın canını alıyor ya kadir Allah birliğin varlığın hakkı için Azrail'i benim gözüme göster savaşayım çekişeyim mücadele edeyim güzel yiğidin canını kurtarayım bir daha güzel yiğidin canını almasın dedi. Çekildi döndü Deli Dumrul evine geldi.
Hak Teala'ya Dumrul'un sözü hoş gelmedi. Bak bak bre deli kavat benim birliğimi tanımıyor birliğime şükür kılmıyor benim
ulu dergahımda gezsin benlik eylesin dedi. Azrail’e buyruk eyledi kim ya Azrail var ve o deli kavatın gözüne görün benzini sarart dedi canını hırıldat al dedi.
Deli Dumrul kırk yiğit ile yiyip içip otururken ansızın Azrail çıka geldi. Azrail'i ne çavuş gördü ne kapıcı. Deli Dumrul’un görür
gözü görmez oldu tutar elleri tutmaz oldu. Dünya alem Deli Dumrul'un gözüne karanlık oldu. Çağırıp Deli Dumrul söyler görelim hanım ne söyler:
Der:
Bre ne heybetli ihtiyarım
Kapıcılar seni görmedi
Çavuşlar seni duymadı
Benim görür gözlerim görmez oldu
Tutar benim ellerim tutmaz oldu
Titredi benim canım cuşa geldi
Altın kadehim elimden vere düştü
Ağzımın içi buz gibi
Kemiklerim tuz gibi oldu
Bre sakalcığı akça ihtiyar
Gözceğizi fersiz ihtiyar
Bre ne heybetli ihtiyarsın söyle bana
Kazam belam dokunur bugün sana
dedi. Böyle diyince Azrail'in hiddeti tuttu der:
Bre deli kavat
Gözümün fersiz olduğunu ne beğenmiyorsun
Gözü güzel kızların gelinlerin canım çok almışım
Sakalımın ağardığını ne beğenmiyorsun
Ak sakallı kara sakallı yiğitlerin canım çok almışım
Sakalımın ağarmasının manası budur
dedi. Bre deli kavat övünüyordun: Al kanatlı Azrail benim elime geçse öldüreydim güzel yiğidin canını onun elinden kurtaraydım
diyordun şimdi bre deli geldim ki senin canını alayım verir misin yoksa benimle cenk eder misin dedi. Deli Dumrul der: Bre al kanatlı Azrail sen misin dedi. Evet benim dedi. Bu güzel yiğitlerin canını sen mi alıyorsun dedi. Evet ben alıyorum dedi. Bre Azrail ben seni geniş yerde istiyordum dar yerde iyi elime girdin değil mi dedi. Ben seni öldüreyim güzel yiğidin canını kurtarayım dedi.
Kara kılıcını sıyırdı eline aldı. Azrail’e çalmağa hamle kıldı. Azrail bir güvercin oldu. pencereden uçtu gitti. İnsan oğlunun ejderhası Deli Dumrul elini eline çaldı kah kah güldü. Der: Yiğitlerim Azrail'in gözünü öyle korkuttum ki geniş kapıyı bıraktı dar bacadan kaçtı mademki benim elimden güvercin gibi kuş oldu uçtu bre ben onu bırakır mıyım doğana aldırmayınca dedi. Kalktı atma bindi doğanını eline aldı ardına düştü. Bir iki güvercin öldürdü. Döndü evine gelirken Azrail atının gözüne göründü. At ürktü. Deli Dumrul’u kaldırdı yere vurdu. Kara başı bunaldı darda kaldı. Ak göğsünün üzerine Azrail basıp kondu. Demin mırıldanıyordu şimdi hırıldanmağa başladı.
Der:
Bre Azrail aman
Tanrının birliğine yoktur güman
Ben seni böyle bilmezdim
Hırsız gibi can aldığını duymazdım
Tepesi büyük büyük bizim dağlarımız olur
O dağlarımızda bağlarımız olur
O bağların kara salkımlı üzümü olur
O üzümü sıkarlar al şarabı olur
O şaraptan içen sarhoş olur
Şaraplıydım duymadım
Ne söyledim bilmedim
Beylikten usanmadım yiğitliğe doymadım
Canımı alma Azrail medet
dedi. Azrail der: Bre deli kavat bana ne yalvarıyorsun. Allah Teala'ya yalvar benim de elimde ne var ben de bir emir kuluyum
dedi. Deli Dumrul der: Peki ya can veren can alan Allah Teala mıdır? Evet odur dedi. Döndü Azrail’e peki ya sen ne eylemekli belasın sen aradan çık ben Allah Teala ile haberleşeyim dedi. Deli Dumrul burada söylemiş görelim hanım ne söylemiş:
Yücelerden yücesin
Kimse bilmez nicesin
Güzel Tanrı
Nice cahiller seni gökte arar yerde ister
Sen bizzat müminlerin gönlündesin
Daim duran cebbar Tanrı
Baki kalan settar Tanrı
Benim canımı alacaksan sen al
Azrail'e almağa bırakma
dedi. Allah Teala’ya Deli Dumrul’un burada sözü hoş geldi. Azrail’e nida eyledi ki madem deli kavat benim birliğimi bildi birliğime
şükür kıldı ya Azrail Deli Dumrul can yerine can bulsun onun canı azat olsun der. Azrail der: Bre Deli Dumrul Allah Teala' nın emri
böyle oldu ki Deli Dumrul canı yerine can bulsun onun canı azat olsun dedi. Deli Dumrul der: Ben nasıl can bulayım yalnız bir
ihtiyar babam bir ihtiyar anam var gel gelelim. ikisinden biri belki canını verir al benim canımı bırak dedi.
Deli Dumrul sürdü babasının yanına geldi. Babasının elini öpüp söylemiş görelim hanım ne söylemiş:
Ak sakallı aziz izzetli canım baba
Biliyor musun neler oldu
Küfür söz söyledim
Hak Tealaya hoş gelmedi
Gök üzerinde al kanatlı Azdaile emreyledi
Uçup geldi
Benim akça göğsümü bastırıp kondu
Hırıldatıp tatlı canımı alır oldu
Baba senden can dilerim verir misin
Yoksa oğul Deli Dumrul diye ağlar mısın
Babası der:
Oğul oğul ay oğul
Canımın parçası oğul
Doğduğunda dokuz erkek deve kestiğim aslan oğul
Penceresi altın otağımın kabzası oğul
Kaza benzer kızımın gelinimin çiçeği oğul
Karşı yatan kara dağım gerek ise
Söyle gelsin Azrailin yaylası olsun
Soğuk soğuk pınarlarım gerek ise
Ona içme olsun
Tavla tavla koç atlarım gerek ise
Ona binek olsun
Katar katar develerim gerek ise
Ona yük taşıyıcı olsun
Ağıllarda akça koyunum gerek ise
Kara mutfak altında onun şöleni olsun
Altın gümüş para gerek ise
Ona harçlık olsun
Dünya tatlı can aziz
Canımı kıyamam belli bil
Benden aziz benden sevgili anandır
Oğul anana var
dedi. Deli Dumrul babasından yüz bulmayıp sürdü anasına geldi.
Meğer hanım Oğuz'da Duha Koca oğlu Deli Dumrul derlerdi bir er var idi. Bir kuru çayın üzerine bir köprü yaptırmıştı. Geçeninden otuz üç akçe alırdı geçmeyeninden döve döve kırk akçe alırdı. Bunu niçin böyle ederdi? Onun için ki benden deli benden güçlü er var mıdır ki çıksın benimle savaşsın der iki benim erliğim bahadırlığım kahramanlığım yiğitliğim Ruma Şama gitsin ün salsın der idi.
Meğer bir gün köprüsünün yanında bir bölük oba konmuştu. O obada bir iyi güzel yiğit hasta düşmüştü. Allah'ın emriyle o yiğit öldü. Kimi oğul diye kimi kardeş diye ağladı. O yiğit üzerine dehşetli kara feryat koptu.
Ansızın Deli Dumrul dört nala yetişti. Der: Bre kavatlar ne ağlıyorsunuz benim köprümün yanında bu gürültü nedir niye feryat ediyorsunuz dedi. Dediler: Hanım bir güzel yiğidimiz öldü ona ağlıyoruz dediler.
Deli Dumrul der: Bre yiğidinizi kim öldürdü? Dediler: Vallah bey yiğit Allah Teala'dan buyruk oldu al kanatlı Azrail o yiğidin canını aldı. Deli Dumrul der: Bre Azrail dediğiniz ne kişidir ki adamın canını alıyor ya kadir Allah birliğin varlığın hakkı için Azrail'i benim gözüme göster savaşayım çekişeyim mücadele edeyim güzel yiğidin canını kurtarayım bir daha güzel yiğidin canını almasın dedi. Çekildi döndü Deli Dumrul evine geldi.
Hak Teala'ya Dumrul'un sözü hoş gelmedi. Bak bak bre deli kavat benim birliğimi tanımıyor birliğime şükür kılmıyor benim
ulu dergahımda gezsin benlik eylesin dedi. Azrail’e buyruk eyledi kim ya Azrail var ve o deli kavatın gözüne görün benzini sarart dedi canını hırıldat al dedi.
Deli Dumrul kırk yiğit ile yiyip içip otururken ansızın Azrail çıka geldi. Azrail'i ne çavuş gördü ne kapıcı. Deli Dumrul’un görür
gözü görmez oldu tutar elleri tutmaz oldu. Dünya alem Deli Dumrul'un gözüne karanlık oldu. Çağırıp Deli Dumrul söyler görelim hanım ne söyler:
Der:
Bre ne heybetli ihtiyarım
Kapıcılar seni görmedi
Çavuşlar seni duymadı
Benim görür gözlerim görmez oldu
Tutar benim ellerim tutmaz oldu
Titredi benim canım cuşa geldi
Altın kadehim elimden vere düştü
Ağzımın içi buz gibi
Kemiklerim tuz gibi oldu
Bre sakalcığı akça ihtiyar
Gözceğizi fersiz ihtiyar
Bre ne heybetli ihtiyarsın söyle bana
Kazam belam dokunur bugün sana
dedi. Böyle diyince Azrail'in hiddeti tuttu der:
Bre deli kavat
Gözümün fersiz olduğunu ne beğenmiyorsun
Gözü güzel kızların gelinlerin canım çok almışım
Sakalımın ağardığını ne beğenmiyorsun
Ak sakallı kara sakallı yiğitlerin canım çok almışım
Sakalımın ağarmasının manası budur
dedi. Bre deli kavat övünüyordun: Al kanatlı Azrail benim elime geçse öldüreydim güzel yiğidin canını onun elinden kurtaraydım
diyordun şimdi bre deli geldim ki senin canını alayım verir misin yoksa benimle cenk eder misin dedi. Deli Dumrul der: Bre al kanatlı Azrail sen misin dedi. Evet benim dedi. Bu güzel yiğitlerin canını sen mi alıyorsun dedi. Evet ben alıyorum dedi. Bre Azrail ben seni geniş yerde istiyordum dar yerde iyi elime girdin değil mi dedi. Ben seni öldüreyim güzel yiğidin canını kurtarayım dedi.
Kara kılıcını sıyırdı eline aldı. Azrail’e çalmağa hamle kıldı. Azrail bir güvercin oldu. pencereden uçtu gitti. İnsan oğlunun ejderhası Deli Dumrul elini eline çaldı kah kah güldü. Der: Yiğitlerim Azrail'in gözünü öyle korkuttum ki geniş kapıyı bıraktı dar bacadan kaçtı mademki benim elimden güvercin gibi kuş oldu uçtu bre ben onu bırakır mıyım doğana aldırmayınca dedi. Kalktı atma bindi doğanını eline aldı ardına düştü. Bir iki güvercin öldürdü. Döndü evine gelirken Azrail atının gözüne göründü. At ürktü. Deli Dumrul’u kaldırdı yere vurdu. Kara başı bunaldı darda kaldı. Ak göğsünün üzerine Azrail basıp kondu. Demin mırıldanıyordu şimdi hırıldanmağa başladı.
Der:
Bre Azrail aman
Tanrının birliğine yoktur güman
Ben seni böyle bilmezdim
Hırsız gibi can aldığını duymazdım
Tepesi büyük büyük bizim dağlarımız olur
O dağlarımızda bağlarımız olur
O bağların kara salkımlı üzümü olur
O üzümü sıkarlar al şarabı olur
O şaraptan içen sarhoş olur
Şaraplıydım duymadım
Ne söyledim bilmedim
Beylikten usanmadım yiğitliğe doymadım
Canımı alma Azrail medet
dedi. Azrail der: Bre deli kavat bana ne yalvarıyorsun. Allah Teala'ya yalvar benim de elimde ne var ben de bir emir kuluyum
dedi. Deli Dumrul der: Peki ya can veren can alan Allah Teala mıdır? Evet odur dedi. Döndü Azrail’e peki ya sen ne eylemekli belasın sen aradan çık ben Allah Teala ile haberleşeyim dedi. Deli Dumrul burada söylemiş görelim hanım ne söylemiş:
Yücelerden yücesin
Kimse bilmez nicesin
Güzel Tanrı
Nice cahiller seni gökte arar yerde ister
Sen bizzat müminlerin gönlündesin
Daim duran cebbar Tanrı
Baki kalan settar Tanrı
Benim canımı alacaksan sen al
Azrail'e almağa bırakma
dedi. Allah Teala’ya Deli Dumrul’un burada sözü hoş geldi. Azrail’e nida eyledi ki madem deli kavat benim birliğimi bildi birliğime
şükür kıldı ya Azrail Deli Dumrul can yerine can bulsun onun canı azat olsun der. Azrail der: Bre Deli Dumrul Allah Teala' nın emri
böyle oldu ki Deli Dumrul canı yerine can bulsun onun canı azat olsun dedi. Deli Dumrul der: Ben nasıl can bulayım yalnız bir
ihtiyar babam bir ihtiyar anam var gel gelelim. ikisinden biri belki canını verir al benim canımı bırak dedi.
Deli Dumrul sürdü babasının yanına geldi. Babasının elini öpüp söylemiş görelim hanım ne söylemiş:
Ak sakallı aziz izzetli canım baba
Biliyor musun neler oldu
Küfür söz söyledim
Hak Tealaya hoş gelmedi
Gök üzerinde al kanatlı Azdaile emreyledi
Uçup geldi
Benim akça göğsümü bastırıp kondu
Hırıldatıp tatlı canımı alır oldu
Baba senden can dilerim verir misin
Yoksa oğul Deli Dumrul diye ağlar mısın
Babası der:
Oğul oğul ay oğul
Canımın parçası oğul
Doğduğunda dokuz erkek deve kestiğim aslan oğul
Penceresi altın otağımın kabzası oğul
Kaza benzer kızımın gelinimin çiçeği oğul
Karşı yatan kara dağım gerek ise
Söyle gelsin Azrailin yaylası olsun
Soğuk soğuk pınarlarım gerek ise
Ona içme olsun
Tavla tavla koç atlarım gerek ise
Ona binek olsun
Katar katar develerim gerek ise
Ona yük taşıyıcı olsun
Ağıllarda akça koyunum gerek ise
Kara mutfak altında onun şöleni olsun
Altın gümüş para gerek ise
Ona harçlık olsun
Dünya tatlı can aziz
Canımı kıyamam belli bil
Benden aziz benden sevgili anandır
Oğul anana var
dedi. Deli Dumrul babasından yüz bulmayıp sürdü anasına geldi.