Çevrimdışı
alemextra
Admin
Admin
Ayın En iyi Posteri
- Konu Yazar
- #1
Selma ve arkadaşları en çok örtü üzerinde duruyorlardı. Sanırım bunda örtünün kadınlara farz olmasının rolü büyüktü. Bir yerde bu farz en çok kendilerini ilgilendiriyordu. Bu sebeple Selma'nın arkadaşı sordu:
''Biliyor musunuz bir şeyi merak ediyorum. Bu saçın ne önemi var ki örtmek farz oluyor. Basit bir kıl parçasından ibaret değil mi?
Selma ve arkadaşlarına baktım. Sanki onlar da arkadaşlarının sorduğu soruyu destekler gibi bir halleri vardı. Böyle bir sorunun sorulmasından memnun gözüküyorlardı.
''Bakın arkadaşlar'' dedim. ''Saç hiç de sanıldığı gibi basit bir kıldan ibaret değildir. Burada bir kitap var: 'Başörtüsü Dosyası'. Burada saçın kadın güzelliğindeki yeri araştırılmış ve uzmanlara sorulmuş. İsterseniz buradan okuyalım:
''Kadının güzelliğinde saçın yerini güzellik uzmanlarına sorduk. Güzellik Enstitüsü sahibi Dr. Füsun Köksal ''Kadın için güzellikle en önemli ve en dikkati çeken şey saçtır'' derken güzellik uzmanı Suna Seyran şunları söyledi: ''Kadınların en güzel tarafları saçlarıdır. Saça bir 'kıl' deyip geçmek mümkün değil.
''Kuğu güzellik Enstitüsünden isminin açıklanmamasını istemeyen bir güzellik uzmanı ise görüşlerini şöyle belirtti. ''Kadın güzelliğinde saçın mühim bir yeri vardır. Saçsız bir kadın görülmemiştir. Görülse mutlaka gülünç bir şey olur. Bir kadın ne kadar güzel olursa olsun onu saçsız düşünün çok korkunç ve çirkin olur.
Onun için kadın güzelliğinde saç birinci sırada gelir. Demek ki kadın güzelliğinde birinci sırada gelen saç hiç de basir bir kıl olarak değerlendirilmez. Yani kadının güzelliğini tamamlayan en önemli unsur bu kadar basite alınamaz.''
Evet basit bir saçın ne önemi var denilerek kadın açıldıkça açılıyor.
Kadınlık ve analık gibi yüce değerleri indirilmeye çalışılıyor. Çünkü bugün TV'den sokaklardaki afişlere kadar kadın reklamlarda kullanılıyor. Kadın sadece ''cinsel obje'' olarak sergileniyor. Kadın basit tatmin aracı haline getiriliyor. Bazan öyle oluyor ki kadının bir anlık cazibesi yüzünden ocaklar sönüp yuvalar yıkılıp hayatı sönüp kadınlar tecavüze uğrayabiliyor.
Bediüzzman Said Nursi bu konuyu da ilgilendirebilecek basit bir ihtimal yüzünden meydana gelen sayısız zararlara güzel bir misal olarak şöle düyor: ''Şahane bir bağ var ki nihayetsiz meyvalar ve çiçekler masnu'lar içinde bulunuyorlar. Ona nezaret etmek için pek çok hademeler tayin edilmiş.
Bir hizmetkarın vazifesi dahi yalnız o bağa yayılacak ve içilecek suyun mecrasındaki deliğin kapağını açmaktır. Şu hizmetkar ise tembellik etti deliğin kapağını açmadı. O bağın tekamülüne halel geldi veyahut kurudu. O vakit halik'in san'at-ı Rabbaniyesinden ve Sultan'ın nezaret-i bendegasersemden şevkaya hakları vardır.
Zira hizmetlerini akim (sonuçsuz) bıraktı veya zarar verdi.''
Şimdi bu hizmetçi ''ben ne yaptım ki cezaya çarpılacağım?'' diyebilir mi? Yaptığı sadece bahçenin sulanması için deliğinin kapağını açmamaktır. Ama neticesinde koca bahçe kurumuştur.
Sayısız zararlar doğmuştur.
Bir başka misal: ''Bir kişi gemide sadece küçük bir delik açabilir. Bu delikten giren su geminin batmasına sebebiyet verir. O gemideki bütün canlıların hakları zayi olur. Bu zat: Ben ne suç işledim ki beni cezalandırıyorsunuz? Yaptığım gemide basit bir delik açmak diyebilir mi?
Hareketin küçüklüğüne değil sonucuna bakılır. Dolaysiyle bunu yapanın cezalandırılmasını gerektirir. Çünkü geminin içinde sayısız insanlar ölmüştür. Maddi olarak da ortaya büyük hasar çıkmıştır.''
İşte basit bir kıl diyerek Cenab-ı Hakk'ın ''Örtün emrini hafife almak O'nu tanımamak da neticede cezayı gerektirir..
Not: Gülay ATASOY'UN bir kitabından okudum ve sizlerle paylaşmak istedim SAYGILARIMLA..